Kadınlar, “kendiliğinden” yaşadıkları orgazmların hayatlarını ne kadar etkilediğini ve bazen kabusa dönüştüğünü dile getiriyorlar. 29 yaşındaki bir kadın, istenmeyen cinsel uyarılmalar ve kontrolsüz orgazmlar nedeniyle çalışamama ve evden çıkamama sorunu yaşıyor. Küçükken uğradığı cinsel tacizin ardından cinsel uyarılma bozukluğu (PSAS veya PGAD) geliştirdiğine inanıyor.
Uzun mesafeli bir ilişki yaşayan genç kadın, durumun kendisini korkuttuğunu ve neredeyse evden çıkamadığını belirtiyor. Tek arkadaşının bu erkek olduğunu söyleyen kadın, toplum içinde orgazm olma korkusuyla insanlardan uzak durduğunu ifade ediyor.
Orgazmlarının ani olmadığını ve cinsel uyarılmanın yavaşça arttığını belirten kadın, bu durumun tahmin edilemez olduğunu ve bazen alışveriş yapamayacak kadar etkileyici olduğunu vurguluyor. Bazı günlerde 25 ila 50 arasında orgazm yaşadığını söyleyen kadın, bu durumun sabahları erken saatlerde veya gece uyumaya çalıştığı zamanlarda yoğunlaştığını belirtiyor.
Kadın, yüksek seslerin geçmişte orgazmlarını tetiklediğini ve hatta apartman dışından geçen motorların bile orgazmına sebep olduğunu anlatıyor. Bu durumun aynı zamanda fiziksel acıya da yol açtığını ve cildinin altında yanma hissi yarattığını belirtiyor.
PSAS veya PGAD yaşayan bir diğer kadın olan Scarlet Kaitlin Wallen, benzer sorunlarla karşılaştığını ve çalışamadığını açıklamıştı. Bu durum nedeniyle Wallen’a şiddetli anksiyete ve obsesif-kompulsif bozukluk teşhisi konulmuştu.
“Yalancı orgazm bozukluğu” olarak da bilinen bu durum nadir görülse de maalesef pek çok kadın durumlarını paylaşamadığı için gerçek rakamlar ortaya konamıyor. PSAS ve PGAD, 2001 yılında ilk kez tıbbi literatüre girmiş ve kadınların yaşadığı bu cinsel uyarılma bozuklukları üzerine çalışmalar devam etmektedir.
