İstanbul’daki "Yenidoğan Çetesi" Soruşturması Derinleşiyor
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Tunç, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada İstanbul’da devam eden "yenidoğan çetesi" soruşturmasının detaylarını paylaştı. Soruşturma, İstanbul’daki bazı özel hastanelerin yenidoğan bakım ünitelerinin kiralanarak hijyenik ve insani olmayan koşullarda hizmet vermesi sonucu meydana gelen bebek ölümleri üzerine başlatıldı. Söz konusu durum, CİMER’e (Cumhuriyet İletişim Merkezi) yapılan başvurular ve İstanbul İl Sağlık Müdürlüğü tarafından yapılan ihbarlar neticesinde gün yüzüne çıktı.
Bakan Tunç, bu kapsamda 21 Mayıs 2023 tarihinde Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından soruşturma başlatıldığını belirtti. Soruşturma sürecinde, şu ana kadar 47 şüpheli gözaltına alındı ve bu kişilerden 22’sinin tutuklandığını duyurdu. Ayrıca, tutuklu bulunan bu şüphelilerle ilgili olarak 16 Ekim 2024 tarihinde bir iddianamenin hazırlandığı belirtildi. Bakan, yargılama sürecinin devam ettiğini ve adaletin yerini bulması için çalışmaların titizlikle sürdüğünü vurguladı.
Soruşturmanın bir başka boyutu, Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı’nda görevli bir cumhuriyet savcısının tehdit edilmesi üzerine oluştu. Bu durum, soruşturma sürecinin ne denli karmaşık ve çok yönlü olduğunu gözler önüne seriyor. İlgili savcılığın yaptığı açıklamaya göre, bu olayla bağlantılı olarak gözaltına alınan 8 şüpheliden 5’i tutuklandı, diğer 3’ü ise hakkında adli kontrol kararı uygulandı.
Bakan Tunç, bu süreçte hastanelerin faaliyetlerinin, sağlık standartlarına uygun olup olmadığı ve insanların hayatını tehlike altına sokan uygulamaların araştırıldığını ifade etti. Ayrıca, şüpheli kişilerin yargı sürecinin hızlı ve etkili bir şekilde tamamlanması için gerekli adımların atıldığını kaydetti. Tunç, "Bu tür insanlık dışı uygulamaların kesinlikle affedilemeyeceğini ve sorumluların en ağır şekilde cezalandırılması gerektiğini" söyledi.
Bu soruşturmanın İstanbul ve Türkiye genelinde sağlık sistemine yönelik güveni zedelemesi bekleniyor. Dolayısıyla, Bakan Tunç’un açıklamaları, hem kamuoyunu bilgilendirme hem de güvenin yeniden tesis edilmesi açısından önem taşıyor. Söz konusu olayların meydana geldiği hastaneler hakkında halkın bilgilendirilmesi gerektiği aşıkar.
Halk sağlığı ve insan hakları açısından kritik öneme sahip bu soruşturmanın sonuçları merakla beklenirken, ilgili kurumların süreci şeffaf bir şekilde yürütmesi büyük bir gereklilik olarak öne çıkıyor. Bakan Tunç, vatandaşların sağlık hizmetlerinden yararlanırken güvenli bir ortamda olmaları gerektiğini ve bunun sağlanması için gereken her türlü önlemin alınacağını dile getirdi. Özellikle yenidoğanlar gibi son derece hassas bir grubu etkileyen bu tür olayların önlenmesi için kamu sağlığı standartlarının yükseltilmesi gerektiğine de değindi.
Sonuç olarak, İstanbul’daki "yenidoğan çetesi" soruşturması, sadece hukuki bir süreç olmaktan öte, toplumsal bir duyarlılık gerektiren bir durum olarak dikkat çekiyor. Bu kapsamda, Türkiye genelinde sağlık hizmetlerinin kalitesinin artırılması ve insan hayatının korunması için atılacak adımlar büyük önem taşıyor. Bakan Tunç’un açıklamaları, bu konuda toplumun gözü önünde yürütülen bir hesaplaşma sürecini işaret ediyor.