İstanbul Blockchain Haftası (IBW), Web3 teknolojileri ve kripto para alanındaki artan etkiyi ele alan uluslararası bir etkinlik olarak İstanbul’un merkezinde gerçekleştirildi. Farklı kıtaları ve kültürleri bir araya getiren bu etkinlik, teknoloji, finans, sanat ve toplulukları birleştiren küresel bir ağ ortamı sundu.
Kuruculardan büyük şirket temsilcilerine, yatırımcılardan girişimcilere kadar birçok fikir liderinin katılım gösterdiği IBW, İstanbul’u Avrupa’nın en hızlı büyüyen Web3 pazarı içinde öne çıkarmakta önemli bir rol oynadı. Etkinliğin son gününde girişimcilik, topluluk inşası ve kültürel dönüşüm gibi konular öne çıktı.
MELISSA KURTCAN: “SATOSHI21, BİR ÖZGÜRLÜK ARAYIŞINDAN DOĞDU”
IBW kapsamında Haberler.com’a açıklamalarda bulunan Satoshi21 CEO’su Melissa Kurtcan, Web3 yolculuğunun bir özgürlük arayışıyla başladığını ifade etti. “Bitcoin ile ilk tanışmam Boğaziçi Üniversitesi’nde öğrenciyken, tamamen ideolojik bir merakla oldu.” diyen Kurtcan, yıllar içerisinde bu ilginin bireysel ve toplumsal fayda sağlayan girişimlere dönüşmesini sağladığını belirtti.
Pandemi döneminde Endonezya’da sıkıştığı süreçte Satoshi21 topluluğunun temellerini attığını aktaran Kurtcan, bugünün Satoshi21 yapısının hem bir ürün geliştiren venture stüdyo hem de topluluk destekli iş modelleri üreten bir danışmanlık platformuna evrildiğini söyledi. “Başlangıçta bireysel kurtuluş olarak başlayan yolculuğum, toplulukla büyüdü ve şimdi toplum için miras bırakacak işler yapma aşamasına geçtim.” sözleriyle girişimcilik felsefesini özetledi.
SANAT, TEKNOLOJİ VE TOPLULUK ARASINDA YENİ KÖPRÜLER KURUYOR
Melissa Kurtcan, “Timeless” başlıklı özel etkinlikleri ile sanat, kültür ve Web3 teknolojilerini bir araya getirdiklerini açıkladı. Türkiye’deki sanatçılar, yatırımcılar ve teknoloji odaklı girişimciler arasında yeni diyaloglar oluşturmaya yönelik hedeflerinin bulunduğunu aktaran Kurtcan, Satoshi21’in sosyal etki odaklı projelere öncülük ettiğini vurguladı.
Satoshi21’in ürün geliştirme birimi S21 Labs ile Web3 çözümleri üretmeye devam ettiklerini ifade eden Kurtcan, bu projelerin kültürel, teknolojik ve ekolojik anlamda geleceği şekillendirme potansiyelinin bulunduğunu belirtti. “Veri mahremiyeti, dijital özgürlük, topluluk desteği ve kültürel değerlerin korunması artık birlikte düşünülmelidir.” diyen Kurtcan, teknolojinin sadece bir araç değil, aynı zamanda yeni bir davranış biçimi yaratması gerektiğine dikkat çekti.