G-QXXHXL9JW0
USD34,43
%0.3
EURO36,29
%0.16
EURO/USD1,05
%0.07
BIST9.389,62
%-0.33
Petrol71,04
%-2.09
GR. ALTIN2.837,26
%0.1
BTC3.158.186,90
%0.81
  1. Haberler
  2. Gündem
  3. İstanbul Barosu’nda Seçim Heyecanı: ‘Anayasal Yıkıma Seyirci Kalamam’ diyen Kaboğlu’dan Çarpıcı Açıklamalar!

İstanbul Barosu’nda Seçim Heyecanı: ‘Anayasal Yıkıma Seyirci Kalamam’ diyen Kaboğlu’dan Çarpıcı Açıklamalar!

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Türkiye’deki Baro Seçimlerinde Heyecan Doruğa Ulaşıyor

Türkiye genelinde baroların kayıtlı avukat sayısı yaklaşık 193 bin. Bu avukatlardan yaklaşık 65 bini İstanbul Barosu’na bağlı olarak faaliyet gösteriyor. İktidarın, baroların etkisini azaltmak amacıyla İstanbul ve Ankara’da kurduğu ikinci barolarla birlikte ülke genelinde baro sayısı 83’e ulaştı. Tüm barolar, yaklaşan seçimler için kulis faaliyetleri yürütüyor. Geçtiğimiz hafta Ankara Barosu Başkanlığı’na Mustafa Köroğlu yeniden seçilirken, Pazar günü İstanbul Barosu Başkanlığı için tam 12 aday yarışacak.

İstanbul Barosu Başkanlığı için adaylığını koyan Anayasa Hukuku Profesörü Dr. İbrahim Kaboğlu, daha önce Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) milletvekilliği de yapmıştı. Anayasa değişikliği tartışmalarının hararetle sürdüğü bu dönemde, Kaboğlu ile hem seçim süreçlerini hem de Anayasa değişikliğini konuştuk. Kaboğlu, SÖZCÜ’ye yaptığı açıklamalarda dikkat çeken noktalara değindi.

"Seyirci Kalamam"

Adaylık süreci hakkında bilgi veren Kaboğlu, "Başkan adaylığım için uzun toplantı ve görüşmelerin ardından 24 saat içinde 1,200’den fazla avukatın imzası toplandı. Bu kitlesel çağrıya, ‘Anayasal yıkım karşısında seyirci kalamayacağım’ yanıtını verdim. Yarım yüzyıllık deneyim ve birikimimle, artık kurumsal bir çerçevede ‘İnsan haklarına dayanan bir Türkiye Cumhuriyeti’ne sunma irademi ortaya koymuş oldum. Anayasal yıkım süreci, İstanbul Barosu’nda neyi değiştireceğimizin de düşünsel öncüsü olacak. Bu durumu ‘fikir, dayanışma ve eylem’ şeklinde özetleyebilirim. Bu yıkıma karşı topyekun bir seferberlik göze çarpıyor ve bu noktada barolar büyük bir sorumluluk taşıyor." dedi.

"Sahte Anayasalık"

Kaboğlu, anayasal yıkım süreciyle paralel ilerleyen bir anayasal dezenformasyona dikkat çekti. "Sivil anayasa" kavramının bilgi kirliliği oluşturduğunu ifade eden Kaboğlu, "Yanlış anayasal bilgi yayılıyor. Eğer Meclis önünde sorumlu bir hükümet kurulmasından yanaysanız bunu tartışmalıyız. Anayasa değişikliğiyle özünde demokratik bir yönetim anlayışına sahip olmalıyız. Eğer bunları tartışamıyorsak, sahte anayasacılıkla karşı karşıyayız demektir." dedi.

"Gündem Saptırması"

1982 Anayasası’nın 1987-2004 yılları arasındaki değişikliklerle daha demokratik bir yapıya kavuştuğunu belirten Kaboğlu, 2007-2017 dönemindeki değişikliklerin ise otoriter bir yapı oluşturduğunu ifade etti. "Anayasa’nın ilk dört maddesi değiştirilemez. Bu maddeler, ülkeyi, toplumu ve devleti kapsayan kurallar bütününün temeli olarak büyük bir öneme sahiptir." diye ekledi.

12 Aday Yarışacak

Pazar günü gerçekleştirilecek baro başkanlığı seçiminde 12 aday yarışacak. 10 avukat grup adayı olarak gösterilirken, iki avukat bağımsız olarak seçime katılacak. İstanbul Baro Başkanlığı için yarışan adaylar arasında mevcut başkan: Filiz Saraç, mevcut başkan yardımcısı Ali Gürbüz, İbrahim Kaboğlu, Hasan Kılıç, Mert-Er Karagülle, Turgay Bilge, Türkan Kara, Metin Uraçin, Abdülhalim Yılmaz, Hakan Çatak, Yasin Şen (Bağımsız) ve Savaş İşleyen (Bağımsız) bulunuyor.

"Genç Avukatlar Geçinemiyor"

Kaboğlu’na, genç avukatların geçim sıkıntısının gündeme geldiğini hatırlattığımızda, "Genç meslektaşlar geçinemiyor. Gelecekten umutları yok ve bu durum, Barodan da beklentilerini kaybetmelerine neden oldu." dedi. Kaboğlu, seçilmesi halinde öncelikli işlerinin Genç Avukatlar Meclisi’ni kurmak olacağını sözlerine eklerken, bu süreçte genç avukatları sorunlarını katılımcı bir anlayışla çözmeleri için teşvik edeceklerini belirtti.

"Can Atalay Konusunda Sessizlik"

Kaboğlu, Avukat Can Atalay ve diğer tutuklu avukatlar konusunda İstanbul Barosu’nun sessiz kaldığını savundu. "İstanbul Barosu’nu bölme operasyonu, mesleğe ve avukatların genel örgütlülüğüne büyük zarar verdi. Can Atalay, bu durumun en somut örneği. İstanbul Barosu, hem Atalay’a hem de diğer tutuklu üyelerine karşı genellikle sessiz kaldı." dedi. Ayrıca, kurmayı planladıkları Adil Yargılanma Hakkı Araştırma ve İhlalleri İzleme Merkezi ile, baro üyeleri üzerinde oluşan ihlalleri izleyecek, teşhir edecek ve çözüm önerileri sunacaklarını ifade etti.

0
mutlu
Mutlu
0
_zg_n
Üzgün
0
sinirli
Sinirli
0
_a_rm_
Şaşırmış
İstanbul Barosu’nda Seçim Heyecanı: ‘Anayasal Yıkıma Seyirci Kalamam’ diyen Kaboğlu’dan Çarpıcı Açıklamalar!
Yorum Yap

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

G-QXXHXL9JW0
Giriş Yap

Haber Kontak ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!