İsrail, Gazze Şeridi’ne yönelik gerçekleştirdiği saldırıların ardından bu kez hedef olarak Lübnan’ı seçmiş durumda. Saldırılar sonucunda Lübnan’da meydana gelen insani kriz derinleşirken, Lübnan Sağlık Bakanlığı da ülke genelindeki can kayıplarını ve yaralı sayısını açıkladı.
Son verilere göre, İsrail ordusunun 8 Ekim 2023’ten bu yana Lübnan’a yaptığı saldırılarda hayatını kaybedenlerin sayısı 3 bin 386’ya ulaştı. Bu can kayıpları arasından 878 kişinin kadın ve çocuk, 192’sinin ise sağlık çalışanı olduğu belirtiliyor. Ayrıca, yaralanan insan sayısı da 14 bin 417 olarak kaydedildi. Bu durum, Lübnan halkı için oldukça zor bir dönemde yaşandığına işaret ediyor.
İsrail ordusunun Lübnan’ın birçok bölgesine saldırılarını sürdürmesi, yeni gözlemlerle birlikte kayıpların artmasına yol açıyor. 13 Kasım 2023’te yapılan bir saldırıda 21 kişinin hayatını kaybettiği ve 73 kişinin de yaralandığı bildirildi. Bu saldırılar, 8 Ekim’den bu yana devam eden çatışmaların bir parçası olarak değerlendiriliyor.
Hizbullah ile 8 Ekim 2023 tarihinden bu yana sürekli olarak çatışan İsrail ordusu, 23 Eylül 2023 tarihinde Lübnan’ın güney kentleriyle birlikte Bekaa ve Baalbek bölgelerine yönelik yoğun hava saldırılarına başlamıştı. Ayrıca, 30 Eylül’de de Lübnan’ın güney bölgelerinde Hizbullah’a yönelik “sınırlı ve yoğun” kara saldırıları gerçekleştirdiğini duyurdu. Bu günlerde bu saldırılar, Lübnan’daki gergin durumu daha da derinleştiriyor.
İsrail bombardımanlarının yarattığı yıkım neticesinde, Lübnan’da 100 binlerce insan yerinden edildi. Ülkenin güney kesimlerinden başlayan bir göç dalgası, başkent Beyrut’a ve ülkenin kuzeyine doğru devam ediyor. Lübnan hükümeti, yerinden edilen vatandaşlardan 518 binin üzerindekilerin Suriye’ye göç ettiğini ve bu durumun, hem ekonomik hem sosyal boyutlarıyla ülke için büyük bir tehdit oluşturduğunu bildiriyor.
Bir iç savaş travması yaşayan Lübnan halkı, şimdi de İsrail’in bombardımanlarıyla ikincil bir insani kriz ile karşı karşıya kalıyor. Yerinden edilen insanların temel ihtiyaçları karşılanamazken, sağlık, barınma ve gıda gibi hayati ihtiyaçlar için uluslararası yardımların hızlanması gerekmektedir. Ayrıca, dünya kamuoyunun bu duruma daha fazla dikkat etmesi ve destek vermesi kritik bir önem taşıyor.
Sonuç olarak, İsrail’in Lübnan’a yönelik gerçekleştirdiği operasyonlar, bölgedeki istikrarı olumsuz etkileyerek, sivil halkın hayatını zorlaştırıyor. Yerinden edilen insanların sayısının artması ve ölüm oranlarının yükselmesi, uluslararası toplumun bu duruma karşı duyarlılığını artırması adına bir aciliyet teşkil ediyor.