İsrail’de Başbakan Binyamin Netanyahu hükümetine yönelik tepkiler giderek büyümekte. Özellikle Gazze Şeridi’nde 7 Ekim 2023 tarihinde başlayan çatışmaların ardından, Netanyahu’nun izlediği politikalar halkın büyük bir kesimi tarafından eleştirilmeye devam ediyor. Özellikle Hamas ile esir takası konusunda henüz bir anlaşmaya varılamamış olması, halkın isyanını daha da arttırmış durumda.
Bu hafta düzenlenen gösterilerde, Netanyahu’nun hükümetinin istifasını talep eden ve esir takası anlaşması yapılması noktasında baskı yapan halk, sokaklara döküldü. Gösterilerde, “Bibi (Netanyahu) esirleri serbest bırak”, “Sen baştasın, sen suçlusun” gibi sloganlar atıldı. Protestolarda baş rolü esir yakınları aldı ve bu şahıslar, hükümet yetkililerine esir takası yapılması çağrısında bulundular.
Düzenlenen gösteriler, sadece Tel Aviv ile sınırlı kalmadı. Lübnan ile sağlanan ateşkes sonrasında, İsrailliler Hayfa’da da esir takası talebiyle yürüyüş yaptı. Bu durum, toplumda esirlerin kurtarılması konusundaki hassasiyeti ve hükümete olan güvensizliği açıkça ortaya koydu.
Tel Aviv’de, protestolar öncesinde, Savunma Bakanlığı binası önünde toplanan esir aileleri, Hamas’ın elindeki ABD vatandaşlığına sahip bir esir üzerine bir basın açıklaması gerçekleştirdi. Açıklamada, ABD’nin seçilmiş başkanı Donald Trump’a özgürlük müzakereleri için nüfuzunu kullanması noktasında görüntüler paylaşıldı. Matan adlı İsrailli esirin annesi Einav Zangauker, yaptığı konuşmada; “Esirleri geri getirmek ve saldırıları durdurmak için yeni bir anlaşma önerisi sunmayan bir hükümet, esirlere ve biz ailelere ihanet ediyor.” dedi.
Zangauker, Netanyahu ve hükümet üyeleri olan aşırı sağcı Ulusal Güvenlik Bakanı Ben-Gvir ile Maliye Bakanı Bezalel Smotrich’in, İsrailli esirleri göz ardı ederek Gazze’de “yerleşim birimleri kurmak” için acele ettiklerini ifade etti. Bu durum, halkın güvenini sarsan bir faktör olarak öne çıkıyor. İsrail’de her hafta cumartesi günü düzenlenen protestolar, Gazze’de tutulan 101 İsrailli esirin geri getirilmesi ve Netanyahu’nun istifası için baskı oluşturmaya devam ediyor.
Ayrıca, Netanyahu’nun “siyasi gerekçelerle” Hamas ile esir takası anlaşmasına yanaşmadığı yönündeki eleştiriler de artıyor. Bu durum, ülkedeki birçok kesim tarafından kabul edilemez bir yaklaşım olarak değerlendiriliyor. Halk, hükümetin aldığı kararların doğrudan hayatlarını etkilediği bilincinde; bu yüzden eylemlerine devam ediyor.
Sonuç olarak, Netanyahu hükümetinin Gazze Şeridi’nde izlediği politikalar ve özellikle esir takası konusundaki belirsizlik, İsrail’deki protestoların temel sebeplerinden biri olarak öne çıkıyor. Giderek artan bir baskı ve halkın isteği doğrultusunda, hükümetin bu konular üzerinde yeniden düşünmesi gerektiği aşikara çıkıyor.