31 Ekim – 9 Kasım 2025 tarihleri arasında Karl&Ein Art Gallery‘de sanatseverlerle buluşan “GOLDEN HOUR” sergisi, gün batımının büyüleyici tonlarından ilham alarak, izleyicilere ışığın ve duygunun kesişim noktasında benzersiz bir deneyim sundu. Sanatın zamansız dili, bu sergide yeniden tanımlanırken, katılımcı sanatçılar ve eserler aracılığıyla derin bir duygusal yolculuğa davet edildi.
Küratörlerin Vizyonu
Serginin küratörleri Mehrdad Barazandeh Motlagh ve Ziba Tazehseresht, birbirinden değerli 17 sanatçıyı bir araya getirerek evrensel bir görsel dil oluşturdular. Bu sergi, sadece bir sanat etkinliği olmanın ötesine geçerek, izleyicilere ışığın ve rengin insan ruhuyla dans ettiği bir deneyim sundu. Sanat direktörlüğünü üstlenen Cemre Ahi, serginin atmosferini ve içeriğini şekillendirmede önemli bir rol oynadı.
Altın Saat: Zamanın Durduğu An
Her bir eser, zamanın durduğu o “altın saat” ânını – gün ışığının en duygusal ve büyüleyici hâlini – yakalama çabasının bir yansıması olarak izleyiciyle buluştu. “Golden Hour”, izleyicilere sadece görsel bir şölen sunmakla kalmayıp, aynı zamanda derin düşüncelere ve duygusal deneyimlere kapı araladı. Gün batımının sıcak tonları, serginin genel atmosferini sararken, her bir sanatçı kendi yorumunu eserlere yansıttı.
Öne Çıkan Eserler
Sergi kapsamında, Nazlı Bircan’ın “Mısır’ın Tanrılarından Ra’nın Gözü” adlı eseri, izleyicilerden yoğun ilgi gören çalışmalar arasında öne çıktı. Bu eser, mistik simgelerle çağdaş sanatın buluştuğu güçlü bir anlatım diliyle dikkat çekti. İzleyiciler, Bircan’ın eserinde hem geleneksel hem de modern unsurları bir arada görerek, sanatın zamansız doğasını deneyimleme fırsatı buldular.
Diğer sanatçılar da eserlerinde farklı temalar ve teknikler kullanarak sergiye zenginlik kattılar. Her bir sanatçı, gün batımının ruhunu ve atmosferini kendi perspektifinden yorumladı. Bu çeşitlilik, serginin izleyicilere sunduğu deneyimi daha da derinleştirdi.
Ziyaretçilerin Deneyimi
Sergiyi ziyaret eden sanatseverler, bu eşsiz sanat yolculuğuna tanıklık etmenin yanı sıra, eserler aracılığıyla kişisel duygularını ve düşüncelerini yeniden değerlendirme fırsatı buldular. “Golden Hour” sergisi, sanatın sadece bir görsel deneyim olmadığını, aynı zamanda duygusal ve düşünsel bir yolculuk sunduğunu kanıtladı. Ziyaretçiler, sergi boyunca sanatın büyüsüne kapılarak, her bir eserin arkasındaki hikayeyi keşfetmeye çalıştılar.
Sergi, sanatseverlerin yanı sıra sanat öğrencileri ve profesyoneller için de büyük bir ilgi odağı oldu. Katılımcılar, sergi boyunca sanatçılarla etkileşime geçerek, eserlerin yaratım süreci hakkında daha fazla bilgi edinme şansı yakaladılar.
GOLDEN HOUR sergisi, sanatın ve ışığın büyüsünü bir araya getirerek, izleyicilere unutulmaz bir deneyim sundu. Karl&Ein Art Gallery’de gerçekleşen bu etkinlik, sanatın zamansız doğasını ve insan ruhuyla olan derin bağını bir kez daha gözler önüne serdi. Sanatseverler, bu sergi aracılığıyla hem görsel hem de duygusal bir yolculuğa çıkma fırsatı buldular.
Haber : Ufuk SARIGÜL
