İran’da sosyal medyaya yönelik yaşanan önemli gelişmeler, ülkedeki gündemi oluşturmaya devam ediyor. İletişim ve Bilgi Teknolojileri Bakanı Settar Haşimi, İran’daki sosyal medya yasağının aşamalı olarak kaldırılacağına dair resmi açıklamalarda bulundu. Bu açıklama, İran resmi haber ajansı IRNA tarafından duyuruldu.
Haşimi, bugün düzenlenen Sosyal Medya Yüksek Kurulu Toplantısı’nın oldukça faydalı geçtiğini belirterek, “Halkın uluslararası imkanlara ulaşması için WhatsApp ve Google Play platformlarına uygulanan yasağın kaldırıldığını” açıkladı. Bu adım, insanların sosyal medya ve uygulamalara erişiminde bir olumlu değişiklik olarak değerlendiriliyor.
Öte yandan, İran hükümeti, sosyal medya gruplarında organize olarak devlete karşı muhalefet faaliyetleri yürütüldüğü gerekçesiyle Telegram gibi bazı popüler sosyal medya araçlarına yasaklar getirmişti. Bu yasaklar, özellikle 2022 yılında Mahsa Emini’nin gözaltında hayatını kaybetmesi sonrasında düzenlenen gösterilerin büyümesine neden olmuştu.
Mahsa Emini’nin başörtüsü kurallarına uymadığı gerekçesiyle gözaltına alınması ve ardından policelik gözetiminde ölü bulunması, toplumda büyük bir tepkimeye yol açtı. Bu olayın ardından, WhatsApp, X (eski adıyla Twitter), Instagram gibi sosyal medya platformları ile VPN programlarının indirildiği Google Play platformu yasaklandı. Bunun sonucunda halk, uluslararası sosyal medya platformlarından mahrum kaldı.
Ayrıca, Google Play’in yasaklanması, İranlı yazılımcılar arasında ciddi bir hoşnutsuzluk yarattı. Yazılım dünyasındaki bu kısıtlamalar, yerli yazılımların pazar payını olumsuz etkileyerek, geliştirme süreçlerini zorlaştırdı. İranlı yazılımcılar, bu yasakların kendi sektörleri üzerindeki olumsuz etkilerini dile getirerek, eleştirilerini kamuoyuna taşıdı.
İran hükümeti, sosyal medya yasaklarını kaldırırken, yerli yazılımlarında kullanımını teşvik etmeye çalışsa da, halk yerli alternatiflerin güvenlik sorunları olduğunu belirtirerek bu uygulamalara sıcak bakmadığını ifade etti. Bu durum, İran’da yazılım sektörü için derin bir güven sorunu yaratırken, yasaklama politikalarının etkileri daha geniş boyutta hissedilmeye devam ediyor.
Sonuç olarak, İran’daki sosyal medya yasaklarının kaldırılması yönündeki adımlar, halkın uluslararası platformlara ulaşımını kolaylaştırsa da, bu süreçteki güvenlik endişeleri ve yerli yazılımlara duyulan güvensizlik hâlâ ciddi bir tartışma konusunu oluşturuyor. Ülkede yaşanan bu gelişmeler, sosyal medyanın mücadelesinin yanı sıra, halkın temel hak ve özgürlükleri açısından da ileride nasıl bir seyir alacağına dair önemli göstergeler sunmakta.
