İran’da, Devrim Muhafızları ile terör örgütü üyeleri arasında sert bir çatışma meydana geldi. Bu olay, 2 Aralık 2024 tarihinde Sistan-Beluçistan eyaletine bağlı Rask ilçesinde gerçekleşti. Çatışma sırasında, 4 teröristin hayatını kaybettiği bildirildi. Ayrıca, canlı yakalanan 6 kişi ise gözaltına alındı. Devrim Muhafızları Ordusu, olayla ilgili bir açıklama yaparak durumu kamuoyuyla paylaştı.
Açıklamada, “Güvenlik Şehitleri Operasyonları” kapsamında Sistan-Beluçistan bölgesinde terör unsurlarına yönelik yapılan çatışmada 4 teröristin hayatını kaybettiği ve 6 kişinin gözaltına alındığı belirtildi. Ne yazık ki bu çatışma sırasında 2 askerin de yaşamını yitirdiği kaydedildi. Bu durum, bölgedeki güvenlik sorunlarının boyutunu bir kez daha gözler önüne sermektedir.
Devrim Muhafızları Ordusu Güvenlik Şehitleri Operasyonları Sözcüsü Ahmed Şefai, 24 Kasım 2024’te yaptığı açıklamada, 26 Ekim 2024 tarihinde başlayan operasyonlar sonucu terör örgütü üyeleri nedeniyle öldürülenlerin sayısının toplamda 26’ya ulaştığını, bu süre zarfında gözaltına alınan kişilerin sayısının ise 50’den fazla olduğunu aktarmıştır. Bu durum, İran hükümetinin terörizme karşı ne denli kararlı bir mücadele yürüttüğünü göstermektedir.
Çatışmalara neden olan terör saldırılarına baktığımızda, 26 Ekim 2024’te İran-Pakistan sınırındaki Teftan bölgesinde devriye görevini icra eden sınır muhafızlarına, kimliği belirsiz bir grup tarafından düzenlenen bir saldırı sonucunda 10 askerin hayatını kaybettiği bildirilmektedir. Bu saldırının sorumluluğunu ise Ceyşu’l Adl isimli bir terör örgütü üstlenmiştir. Bu örgüt, İran’daki Sünni Beluç halkının haklarını savunduğunu iddia eden gruplardan biridir.
Ceyşu’l Adl, 2012 yılında Selahaddin Faruki liderliğinde kuruldu ve kendisini “Beluç halkının ve İran’daki Ehli Sünnet’in maddi ve manevi haklarını korumayı hedefleyen bir halk hareketi” olarak tanımlamaktadır. Örgüt, zaman zaman bölgedeki İran hükümetine karşı silahlı eylemler düzenlemektedir. Ayrıca geçmişte de Cundullah gibi çeşitli Sünni Beluç oluşumlarının devamı niteliğinde olduğu düşünülmektedir.
Tüm bu gelişmeler, İran’ın güneydoğusunda, özellikle Sistan-Beluçistan eyaletindeki güvenlik durumu üzerinde derin etkilere yol açmaktadır. Bölgedeki terör eylemleri ve güvenlik sorunları, hem yerel halk hem de hükümet için ciddi bir kaygı kaynağı oluşturmaktadır. Bu nedenle, İran hükümeti, terörizmle mücadelesini sürdürürken, bölgedeki istikrarı sağlamak için farklı stratejiler geliştirmek zorunda kalmaktadır. Belirli bir etnik gruba karşı ayrımcılıkla mücadele edilirken, aynı zamanda terör örgütleriyle etkin bir mücadele yürütmesi gereken bir denge politikası izlenmektedir.