Eski HDP Eş Başkanları Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ, 6-8 Ekim olaylarına ilişkin Kobani Davası kapsamında yargılandı. Aynı davada Mardin Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Türk’e de 10 yıl hapis cezası verildi. Kararlar, son dakika gelişmeler arasında yer aldı ve Ahmet Türk’ün aldığı cezanın onanması durumunda belediye başkanlığının düşebileceği belirtildi. Mardin Büyükşehir Belediyesi’ne kayyum atanma ihtimali ise gündemde.
Ahmet Türk, KRT’ye yaptığı açıklamada, halkın iradesinin önemine vurgu yaparak, gerekirse yeniden kayyum atanmasına karşı çıkacaklarını belirtti. Belediye Kanunu’nda yapılan değişiklikler ile belediyelere kayyum atanma yetkisi verilmişti. Bu değişikliklerin ardından Ahmet Türk’ün aldığı ceza sonrası Mardin Büyükşehir Belediyesi’ne kayyum atanma olasılığı ortaya çıktı.
674 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile getirilen değişiklikler, belediye başkanlığının boşalması durumunda vali tarafından belediye meclisinin on gün içinde toplanmasını ve yeni başkanın seçilmesini kapsıyordu. Ayrıca, belediye başkanı veya başkan vekilinin terör suçlarından görevden uzaklaştırılması durumunda vali tarafından görevlendirme yapılmasını öngörüyordu.
Bu değişikliklerin başkanlık seçim süreçleri ve kayyum atanması gibi konulara etkileri büyük olacaktı. Ahmet Türk’ün aldığı hapis cezası ve belediye başkanlığı görevine devam edip edemeyeceği konusu da, yapılan değişikliklerin ardından merak konusu haline geldi. Belediye başkanlarının yargılanması sonrası kayyum atamalarının gerçekleşmesi durumunda, halk iradesi ve demokrasiye olan güven üzerinde önemli etkileri olabileceği düşünülüyordu.
Belediye başkanlarının yargılanması ve ceza alması sonucunda belediyelere kayyum atanması, demokrasi ve halk iradesine karşı bir müdahale olarak değerlendiriliyordu. Bu tür durumların demokratik süreçlere zarar verdiği ve halkın iradesini yok saydığı belirtiliyordu. Ahmet Türk’ün aldığı ceza sonrası Mardin Büyükşehir Belediyesi’ne kayyum atanması durumunda, halkın tepkisi ve demokrasiye olan güvenin daha da azalabileceği endişeleri dile getiriliyordu.
Belediye başkanlarının yargılanması ve ceza alması sonrasında belediyelere atanacak kayyumların nasıl bir süreç izleyeceği ve bu sürecin demokrasiye olan etkileri yakından takip ediliyordu. Halkın iradesinin yok sayılmasına ve seçilmiş başkanların yerine atanacak kayyumlar ile demokratik süreçlerin nasıl etkileneceği ise büyük merak konusu olarak gündemde yerini koruyordu.
