Gürcistan’da 26 Ekim 2024 tarihinde düzenlenen parlamento seçimlerinin sonuçlarına karşı düzenlenen protestolar, ülkede önemli bir gündem maddesi haline gelmiş durumda. Seçim sonuçlarını kabul etmeyen Batı yanlısı muhalefet partileri, mevcut iktidar olan Gürcü Hayali Partisi’nin hile yaptığını öne sürerek, seçimlerin yeniden yapılması talebiyle Tiflis sokaklarına döküldüler.
Tiflis’teki Devlet Üniversitesi ve Marjanişvili Meydanı’ndan hareket eden protestocular, ellerinde Gürcistan ve Avrupa Birliği bayraklarıyla yürüyüş yaptılar. Birlik Ulusal Hareket Koalisyonu, Değişim İçin Koalisyon ve Güçlü Gürcistan Koalisyonu’na bağlı destekçiler, “Yaşasın Gürcistan”, “Yeniden seçim istiyoruz”, “Nereye gidiyoruz? Avrupa’ya”, “Bu ülke bizim, kimseye vermeyiz” gibi sloganlar attılar. Protestolar, yerel saatle 15.00’te başlayarak, akşam 19.00’a kadar Tiflis’in ana caddelerinde ulaşımı kısıtladı.
Kahramanlar Meydanı’nda toplanan göstericiler, Birlik Ulusal Harekat Partisi’nin lideri Tina Bokuçava’nın konuşmasını dinlediler. Bokuçava, ülkenin kritik bir dönemden geçtiğini belirterek gençlerin özellikle bu süreçte aktif rol oynamaları gerektiğini vurguladı. “Sizlerden rica ediyorum, şu an kritik bir an. Şimdi, İvanişvili’nin çaldığı iktidarı ve bizden, sizden çaldığı Avrupa geleceğini geri alabileceğimiz bir andır” dedi. Bokuçava, katılımcılara Rus yasasına karşı duydukları gücü dünyaya bir kez daha gösterme çağrısında bulundu.
Gürcistan’da 26 Ekim’de gerçekleştirilen seçimlerin sonuçları, Merkezi Seçim Komisyonu tarafından açıklandığı üzere, iktidardaki Gürcü Hayali Partisi’nin yüzde 53.93’lük bir oy oranıyla kazandığı bildirildi. Ancak muhalefet partileri bu sonuçları tanımadıklarını duyurarak, seçim süreçlerinde hile yapıldığını iddia ettiler. Seçimlerin geçerli sayılmayacağına ve parlamentoya girmeyeceklerine dair açıklamalarda bulundular. Cumhurbaşkanı Salome Zurabişvili de seçim sonuçlarını kabul etmediğini bildirdi.
Gürcistan’daki bu siyasi kriz, ülkede demokrasi ve seçimlerin adilliği üzerine süren tartışmaları daha da derinleştiriyor. Muhalefetin bu tür eylemleri, aynı zamanda halkın seçim sonuçlarına olan güveninin de sorgulanmasına neden oluyor. Tiflis’teki protestolar, muhalefet partilerinin ve destekçilerinin birlik içinde hareket edebilme azmini gösterirken, hükümetin de kendi meşruiyetini sağlamak için daha fazla çaba sarf etmesi gerektiğini ortaya koyuyor.
Olayların ilerleyen günlerde nasıl şekilleneceği ve hükümetin bu protestolar karşısında nasıl bir tutum alacağı, Gürcistan’daki siyasi atmosferin geleceği açısından büyük önem taşıyor. Bu süreç, yalnızca Gürcistan’ın değil, bölgedeki diğer ülkelerin de dikkatle izleyeceği bir durum olarak karşımıza çıkıyor.