Güneş Enerjisi ve Depolama Sanayicileri Derneği (GENSED) Başkanı Halil Demirdağ, enerji sektörüne yönelik düzenlemeler içeren ve Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanlığına sunulan kanun tasarısının, güneş enerjisi projelerinin daha hızlı ve etkin bir şekilde hayata geçirilmesini sağlayacağını belirtti.
Demirdağ, Anadolu Ajansı muhabirine konuşarak, enerji ve maden sektörlerine yönelik geçici düzenlemelere dair düşüncelerini paylaştı.
Yeni kanun tasarısının sektördeki süreçleri basitleştireceğine ve projelere dair izin alma süreçlerini kolaylaştıracağına vurgu yapan Demirdağ, güneş enerjisi sektörünün ilk adımlarını attığı 2014 yılında mevzuatlar eksik olmasına karşın yatırımların hayata geçirilebildiğini dile getirdi.
O dönemde Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED), imar izni ve yapı ruhsatı şartlarının aranmadığını anlatan Demirdağ, “Ancak zamanla bu süreçler zorunlu hale geldi ve yatırımcılar için ciddi bürokratik engeller ortaya çıktı. Mevcut düzenlemelerde yatırımcılar, aynı proje için farklı aşamalarda birden fazla onay almak zorunda kalıyor. Bu durum, güneş enerjisi santrali (GES) yatırımcılarının önünü tıkıyor ve süreci verimsiz hale getiriyor.” diye ifade etti.
Yenilenebilir enerji sayesinde ülkenin 12 milyar dolar tasarruf sağladığını aktaran Demirdağ, Türkiye Elektrik İletim AŞ’nin güneş enerjisinde 50 gigavatlık kapasite tahsisi yapabileceğini, mevcut kapasitenin ise 22 gigavat seviyesinde olduğunu belirtti. Kapasite tahsisi sürecinin yanı sıra gerekli izinlerin de aynı hızda ilerlemesi gerektiğinin altını çizdi.
Demirdağ, “Aksi durumda kapasite fiiliyata dönüşemez. 2024 yılı itibariyle yenilenebilir enerjiden elde edilen 12 milyar dolarlık ekonomik tasarruf, dışa bağımlılığı azaltmış ve yerli ekonomik kaynakların güçlenmesine katkı sağlamıştır. Türkiye’deki elektrik talebinin artacağı aşikâr. TBMM’ye sunulan düzenlemelerle projelerin daha hızlı ve verimli bir şekilde gerçekleşmesi mümkün olacaktır.” dedi.
Kanun teklifinin bir an önce Meclisten geçmesini umduğunu belirten Demirdağ, yapı ruhsatı gibi teknik onayların doğrudan Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığına bağlanmasının önemine dikkat çekti.
Ruhsatı veren bakanlığın projeyi hazırlayan, inceleyen, onaylayan ve kabul eden bakanlık ile aynı olması gerektiğini vurgulayan Demirdağ, “Yeni düzenlemeler sayesinde izin süreçlerinin eş zamanlı yürütülmesi mümkün hale gelecek. Artık ÇED süreci ve imar süreci aynı anda başlayarak zaman kaybını önleyecek. Hedef, proje onay sürelerini 18 aya kadar, hatta kamulaştırma süreçlerinde hız sağlanabilirse 12 aya kadar indirmek.” şeklinde konuştu.
GENSED’in yeniden yapılanma sürecine girdiğini ve derneğin adının “Güneş Enerjisi ve Depolama Sanayicileri Derneği” olarak değiştirildiğini dile getiren Demirdağ, yeni yönetimin enerji depolama sistemlerine de odaklanacağını ifade etti.
Yedi yıl önce derneğin başkanlığını üstlendiğinde tüzüğün depolamalı sistemleri kapsayacak şekilde güncellendiğini hatırlatan Demirdağ, günümüzde depolamalı GES projelerinin Bakanlık ve EPDK tarafından desteklendiğini kaydetti. “Artık sadece enerji üretmek yeterli değil, aynı zamanda bu enerjiyi depolayıp ihtiyaç duyulan anda sisteme sunmak gerekiyor.” dedi.
Akşam saatlerinde yoğun talep için gündüz üretilen elektriğin depolanmasının önemine değinen Demirdağ, şu şekilde sözlerini sürdürdü: “Depolama, enerji sistemine esneklik kazandırıyor. Türkiye’de üretim fazlası ve açığı yaşanan saatler mevcut; bu dengesizlik depolama ile giderilebilir. Örneğin, sadece 3 saatlik ihtiyaç için 11 bin megavatsaatlik bir güç yeterli olacaktır. Bu da toplam sistem ihtiyacına büyük katkı sağlar. Artık yenilenebilir enerji ile bedava ürettiğimiz elektriği depolayıp istediğimiz zaman satabilmeliyiz. Bu yaklaşım, doğal gaz ve kömür ithalatını da azaltacaktır. Kanun teklifinin gerekçelerinde bu hedefler açıkça belirtilmiştir.”
