Son yıllarda popüler hale gelen bir diyet şekli olarak dikkat çeken glütensiz beslenme, özellikle çölyak hastalığı olan bireyler için bir zorunluluk olup glüten intoleransı ya da hassasiyeti yaşayan kişilere de büyük fayda sağlayabilir.
Glütensiz beslenmenin sindirim sistemi üzerinde rahatlatıcı bir etkiye sahip olduğu bilinmektedir. Glüten, bazı kişilerde şişkinlik, gaz ve karın ağrısı gibi semptomlara neden olabilir. Bu sebeple bu diyete geçiş, söz konusu semptomların azalmasını sağlayabilir.
Ayrıca glüten intoleransı ya da hassasiyeti olan bireyler, glüten tükettiklerinde yorgunluk hissedebilmektedirler. Glütensiz beslenme ise enerji seviyelerinin yükselmesine ve gün boyu daha zinde hissetmeye yardımcı olabilir.
Egzama ve sedef gibi cilt problemleri yaşayan bireyler de glüten tüketiminin bu sorunları tetiklediğini fark edebilirler. Glütensiz bir diyet sayesinde bu cilt sorunlarının hafiflediği gözlemlenmiştir.
Diğer bir faydası da kilo kontrolüne yardımcı olabilmesidir. Rafine karbonhidratlar ve işlenmiş gıdalar genellikle glüten içerir ve bu yiyeceklerin kesilmesi, daha sağlıklı ve dengeli beslenmeye yönlendirebilir.
Glütene karşı ciddi bir intoleransı olan çölyak hastalığı gibi bireylerde glüten tüketimi bağışıklık sistemine zarar verebileceğinden glütensiz beslenme, bağışıklık sistemini güçlendirmeye yardımcı olabilir.
Glütensiz beslenme, sadece çölyak hastalığı olan kişiler için değil farklı sağlık sorunlarına sahip bireyler için de faydalı olabilir. İşte glütensiz beslenmeyi düşünmeniz gereken 5 önemli işaret:
Çölyak hastalığı, glütene karşı bağışıklık sisteminin tepki verdiği ciddi bir otoimmün hastalıktır ve bu hastalığa sahip bireyler glüten tükettiklerinde ince bağırsakları zarar görebilir. Bu sebeple bu bireylerin glütensiz bir diyete geçmesi zorunlu hale gelir.
Glüten intoleransı ya da glüten hassasiyeti olan kişiler, glüten tükettiklerinde mide rahatsızlıkları, şişkinlik ve baş ağrıları gibi semptomlar yaşayabilirler. Bu durumda glütensiz beslenmeye geçmek, semptomları hafifletebilir.
Glüten, bazı otoimmün hastalıkları olan kişilerde semptomların kötüleşmesine neden olabilir ve özellikle tiroid hastalıkları ve lupus gibi rahatsızlıklara sahip bireyler, glütensiz bir diyetle kendilerini daha iyi hissedebilirler.
Sık sık mide ağrısı, gaz ve şişkinlik gibi sindirim sorunları yaşayan bireyler için glütensiz bir diyet denemek, bu problemlerin kaynağını bulmalarına yardımcı olabilir çünkü bazı kişilerde glüten bağırsakları tahriş edebilir.
Son olarak glüten hassasiyeti ya da çölyak hastalığı olan kişilerde, glüten tüketimi sonrası enerji düşüklüğü ve kronik yorgunluk görülebilir. Eğer sürekli olarak yorgun hissediyorsanız, glütensiz bir beslenme düzenine geçmeyi düşünebilirsiniz.