Dünya Sağlık Örgütü (WHO) tarafından yapılan yeni bir araştırmaya göre, dünya genelinde 1 milyardan fazla genç, yüksek sesle müzik dinlemek nedeniyle işitme kaybı riski altında bulunmaktadır. Araştırma, gençler arasında yaygın olan bu alışkanlığın, ilerleyen yıllarda ciddi sağlık sorunlarına yol açabileceğini ortaya koymaktadır.
WHO’nun verilerine göre, 12-35 yaş arasındaki gençlerin yaklaşık %50’si, günlük olarak yüksek sesle müzik dinlemektedir. Bu durum, gençlerin işitme kaybı riskini artırmaktadır. Yüksek sesle müzik dinlemek, kulak zarlarının hasar görmesine ve işitme sinirlerinde kalıcı zararlara yol açabilmektedir. Bu da ilerleyen dönemlerde işitme kaybı ve diğer işitme problemlerine neden olabilir.
Araştırmacılar, gençler arasında yaygın olan bu alışkanlığın, özellikle kulaklık veya kulaklıklarla müzik dinleme sıklığının artmasıyla birlikte daha da riskli hale geldiğini belirtmektedir. Özellikle konserlerde veya partilerde yüksek sesle müzik dinlemenin, işitme sağlığı açısından ciddi tehdit oluşturduğu vurgulanmaktadır. WHO, gençlerin sağlıklarını korumak için yüksek sesle müzik dinleme alışkanlığı konusunda bilinçlendirilmeleri gerektiğini ifade etmektedir.
Yüksek sesle müzik dinlemenin işitme kaybı riskini artırmasının yanı sıra, sosyal ve psikolojik sağlık üzerinde de olumsuz etkileri olabileceği belirtilmektedir. Uzmanlar, sürekli yüksek sesle müzik dinlemenin, gençler arasında duygusal ve davranışsal problemlere yol açabileceğini ve sosyal ilişkileri olumsuz etkileyebileceğini ifade etmektedir. Bu nedenle, gençlerin bu alışkanlıklarını gözden geçirmeleri ve kulak sağlıklarını korumak için gerekli önlemleri almaları önem arz etmektedir.
Sonuç olarak, yüksek sesle müzik dinlemenin gençlerin işitme sağlığı üzerinde ciddi etkileri olduğu ve bu alışkanlığın ilerleyen dönemlerde işitme kaybına yol açabileceği unutulmamalıdır. Gençler, kulak sağlıklarını korumak ve ilerleyen dönemlerde sorunlarla karşılaşmamak için yüksek sesle müzik dinleme alışkanlıklarını sınırlamalı ve gerekli önlemleri almalıdır. Ayrıca, bu konuda toplum ve sağlık kuruluşları tarafından düzenli bilinçlendirme çalışmaları yapılmalıdır.