Mürsel Gündoğdu’nun kaleme aldığı metinde, yıllardır sürdürülen geleneksel yaşam tarzının farklı kültürlerin etkisiyle tehlikeye girdiği vurgulanmaktadır. Genç kuşakların umutlarının söndüğü, ideallerin gerçekleşmeden beklediği bir zaman diliminde, Amerikan kültürünün bireyselliği öne çıkartarak gençleri toplumdan uzaklaştırdığı belirtilmektedir. Akıllı telefon ve internetin yaygınlaşması ile birlikte dünya genelinde hızla yükselen bu akımın, gençleri kendine bağımlı hale getirdiği ve kültürel kimliklerini kaybetmelerine sebep olduğu ifade edilmektedir.
Mavi ekran bağımlılığının artmasıyla beraber bireylerin uyku düzenlerinin bozulduğu ve psikolojik sorunların ortaya çıktığı vurgulanmaktadır. Gençler arasında yaygınlaşan yalnızlık, değersizlik, kaygı ve buhran hislerinin artmasıyla birlikte toplumun büyük bir tehlikeyle karşı karşıya olduğu belirtilmektedir. Mürsel Gündoğdu, bu sürece karşı acil önlemler alınması gerektiğini ve gençlerin manevi değerlerle donatılması gerektiğini savunmaktadır.
Metinde, mavi ekran bağımlılığının insanlık için büyük bir tehlike oluşturduğu ve bu durumun önümüzdeki dönemlerde daha da kötüleşebileceği ifade edilmektedir. Gençlerin ekranların esiri haline gelerek manevi bir çöküş yaşadıkları ve bu durumun bağımlılıkları arttırdığı belirtilmektedir. Gündoğdu, aile içi etkinliklerin ve manevi değerlerin önemini vurgulayarak, gençlerin mavi ekranlardan uzak durmalarını teşvik etmektedir.
Sonuç olarak, Mürsel Gündoğdu’nun metni gençlerin mavi ekran bağımlılığıyla baş edebilmek için alınması gereken önlemleri vurgulamaktadır. Toplumun geleceği açısından büyük bir tehlike oluşturan bu duruma karşı aile içi etkinliklerin arttırılması ve manevi değerlerin ön plana çıkarılması gerektiği belirtilmektedir. Genç nesillerin korunması ve toplumun bütünlüğünün sağlanması için harekete geçilmesi gerektiği vurgulanmaktadır.