Hamas lideri Yahya Sinvar, bir İsrail saldırısında hayatını kaybederek dikkatleri üzerine çekti. Sinvar, İran’da suikasta uğrayan İsmail Heniyye’nin ardından Hamas’ın Siyasi Büro Başkanı olarak göreve gelmişti. Sinvar’ın ölümü, sadece Filistin’de değil, Arap dünyasında geniş yankı buldu. Çeşitli Arap ülkelerinden gelen taziye mesajları ve protestolar, bölgedeki olayların tartışılmasına yol açtı. Taziyeler ve destek mesajları, Arap dünyasının önde gelen kurumsal yapılarından Mısır’daki El Ezher Kurumu ve Fas’taki Adalet ve Kalkınma Partisi gibi kuruluşlar tarafından da paylaşıldı.
El Ezher Kurumu, Sinvar’ın vefatı üzerine yaptıkları açıklamada, “Siyonist ellerin Arap topraklarında soykırım ve yıkım yaptığını” vurgulayarak uluslararası toplumun sessizliğini eleştirdi. Mısır ve Irak’tan gelen mesajlarda ise direnişin liderlerin şehadetiyle sona ermeyeceği ifade edildi. Irak Meclis Başkan Vekili Muhsin Mendelavi, yaptığı taziye mesajında, “Direniş, liderlerin şehadetiyle sona ermeyen bir projedir” dedi. Umman Müftüsü ise Sinvar’ın şehadeti sonrasında, mücahitlerin yolunu takip eden yeni liderlerin geleceğine inandıklarını belirtti.
Sinvar’ın ölümü nedeniyle özellikle Fas’ta, Rabat ve diğer şehirlerde gösteriler düzenlendi. Tunus’ta yapılan protestolar, ABD’nin İsrail’e sağladığı desteği kınamak amacıyla gerçekleştirildi. Göstericiler, ABD Büyükelçisinin sınır dışı edilmesi çağrısında bulundular. Yemen’de de benzer protestolar yapılarak Sinvar’a yönelik suikast kınandı. Lübnan Hizbullahı ve Yemen’deki Husiler de taziye mesajları yayımlayarak desteklerini açıkladılar.
Yahya Sinvar’ın hayatına dair bazı bilgiler, onun siyasi kariyerinin yanı sıra kişisel tarihini de aydınlatıyor. 29 Ekim 1962’de Gazze’nin Han Yunus Mülteci Kampı’nda doğan Sinvar, Gazze İslam Üniversitesi’nden mezun oldu. İlk tutuklanması 1982 yılında gerçekleşti ve bu, onun siyasi mücadelesinin başlangıcı oldu. 1985’te “gizli bir örgüt kurmak” suçlamasıyla ikinci kez tutuklandığında ise, Hamas’ın askeri kanadı olan İzzeddin el-Kassam Tugayları’nın kurucu isimlerinden biri olarak tanınmaya başladı.
En dikkat çekici olay ise 2011’de yaşandı. Yahya Sinvar, Hamas’ın İsrail ile yaptığı esir takası anlaşması çerçevesinde, 23 yıl boyunca cezaevinde kaldıktan sonra serbest bırakıldı ve Hamas’ın siyasi bürosuna katıldı. Sinvar, özellikle Mayıs 2021’deki İsrail hava saldırılarında da hayatta kaldı ve bu durum Arap basınında geniş yer buldu.
Hamas’ın güvenlik sorumluluklarını üstlenen Sinvar, siyasi alanda da etkili bir figür olarak öne çıkıyordu. Uluslararası Ceza Mahkemesi’nin (UCM) başsavcısı, Sinvar için tutuklama kararı çıkarılmasını istemişti. Sinvar, 7 Ekim 2023’teki Aksa Tufanı’nın “bir numaralı sorumlu” olarak tanımlanmış, bu da onun Hamas içindeki konumunu pekiştirmişti.
Yahya Sinvar’ın ölümü, sadece bireysel bir kayıp değil, aynı zamanda Filistin direnişi adına derin bir dönemecin başlangıcını işaret ediyor. Arap dünyasında yükselen taziye mesajları ve gösteriler, onun mücadelesinin hala devam ettiğini ve onun mirasına sahip çıkan yeni liderlerin olacağının da sinyallerini veriyor. Sinvar’ın arkasında bıraktığı gerçekler ve direniş mesajları, belki de gelecekteki mücadele için bir motivasyon kaynağı olacak.