İsrail’in Gazze’nin kuzeyindeki çeşitli bölgelere yönelik düzenlediği saldırılar, bölge halkını güvenli alanlara göç etmeye zorladı. Bu saldırılar, yaklaşık bir yıldır devam eden ve binlerce masum insanın hayatını kaybetmesine neden olan bir çatışmanın parçası olarak öne çıkıyor. İsrail, uluslararası toplumdan gelen ateşkes çağrılarına yanıt vermeden, Gazze’yi hedef almaya devam ediyor.
Kuzey Gazze vilayetindeki Doğu Cibaliya, Tel Zater, Hammuda istasyonu çevresi ve Endonezya Hastanesi’nin doğusundaki bölgelerde süren bombardımanlar nedeniyle binlerce kişi güvenli buldukları bölgelere kaçıyor. Gazze’nin kuzeybatı bölgelerine yönelik yasadışı hava saldırıları da halkın güvenini sarsıyor. Bu ağır bombardımanlar, mayıs ayında gerçekleşen Cibaliya Mülteci Kampı’na yönelik kara saldırısında yaşanan şiddetin ardından gerçekleşiyor ve bölgede oldukça korkutucu bir durum yaratıyor.
Görgü tanıkları, Gazze’nin kuzeyindeki bazı yerleşim yerlerinden, özellikle Atatıra, Tevam, Kerame ve İstihbarat (Kuzeybatı) bölgelerinden, insanlar tahliye edilerek Gazze şehrinin merkezi ve Cibaliya Mülteci Kampı’nın doğu kısmına doğru göç ediyor. Fakat, bu durum Filistin Sivil Savunma Birimi’ni zor durumda bırakıyor. Birim, bombalanan evlerin enkazları altında kalanlara ulaşmakta zorluk çekiyor. Sivil Savunma Birimi Sözcüsü Mahmud Basal, yaptığı açıklamada, “Ekiplerimiz, birden fazla noktadan eş zamanlı olarak yapılan saldırılar ve yeterli kurtarma ekipmanlarının eksikliği nedeniyle müdahale edemiyor.” dedi. Bu açıklama, sivil halkın ne kadar kritik bir durumda olduğunu gözler önüne seriyor.
Bölgedeki tehditler devam ederken, insanların Gazze şehir merkezine doğru göç etmesi, ileride daha fazla çatışma olabileceği endişesini de beraberinde getiriyor. Görgü tanıkları, Kuzey Gazze’nin doğu ve batı bölgelerinden İsrail askeri araçlarının seslerini duyduklarını belirtirken, bu durum, daha kapsamlı bir kara operasyonunun gelebileceği korkusunu artırıyor.
Israil’in Nusayrat Mülteci Kampı ve Gazze’nin orta kesimindeki bombardımanlarının da devam ettiği haberleri, bölgedeki sivil halkı daha fazla yıpratıyor. Saldırıların yoğunlaşması, zaten zor bir yaşam sürdüren Filistinlilerin güvenli bir sığınak bulma arayışını artırıyor. Bu durum, sivil savunma ekipleri üzerinde büyük bir baskı oluşturuyor ve bu ekiplerin, bombardıman sonucunda yıkılan binalar içinde mahsur kalan insanlara ulaşma çabalarını daha da zorlaştırıyor.
Sonuç olarak, İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırıları hem sivil yaşam üzerinde direk bir tehdit oluşturmakta hem de bölgedeki insani krizin derinleşmesine yol açmaktadır. Milyonlarca insan, yaşanan çatışmalar ve sürekli artan bombardımanlar yüzünden güvenli bir yaşam alanı arayışında ve bu süreç, uluslararası toplumun ne kadar acil bir çözüm bulması gerektiğini bir kez daha gözler önüne seriyor. Gazze’deki bu durumlardan etkilenen halk, özlemlerini ve haklarını savunmak için mücadele ederken, yaşam mücadelesi vermeye devam ediyor.