Avrupa Komisyonu, personeline Brüksel’in casuslarla dolu olduğu konusunda bir uyarıda bulundu. Uyarının kaynağı, AB yönetiminin sırlarını çalmak isteyen casuslarla ilgili gelen bir e-posta oldu. E-postada, Brüksel’in, dünya üzerindeki en büyük casusluk merkezlerinden biri olduğu ifade edildi.
Uyarıda yer alan bilgilere göre, Brüksel, kurumları hedef alan yüzlerce aktif istihbarat ajanını barındırmaktadır. Bu durum, Avrupa Komisyonu yetkilileri tarafından dile getirilen bir tehdit algısının temelini oluşturuyor ve bu tehditin “gerçek” olduğu vurgulanıyor.
Belçikalı güvenlik yetkilileri, Brüksel’deki bazı büyükelçiliklerin diplomatlarının yüzde 10 ila 20’sinin istihbarat görevlisi olduğunu tahmin ediyor. Özellikle, Brüksel’de çalışan bazı Çinli gazetecilerin ise beşte birinin istihbarat bağlantılı olduğu şüphesi taşıdığı belirtiliyor. Bu durum, Brüksel’in yalnızca bir diplomasi merkezi değil, aynı zamanda bir casusluk hub’ı olarak da algılanmasına yol açmaktadır.
Önceki yıllarda, Avrupa Birliği’nin (AB) diplomatik servisi, 2019 yılında personelini Rus ve Çin casusluğu tehdidi konusunda uyarmıştı. O dönemde, Pekin ve Moskova’dan yüzlerce casusun Belçika’nın başkenti Brüksel’de dolaştığına dair bilgiler elde edilmişti. Bu casusların, yakındaki barlar ve restoranlarda yapılan konuşmaları dinlemek üzere aktif bir şekilde faaliyet gösterdiği kaydedilmişti.
Brüksel, uluslararası örgütlerin ve büyükelçiliklerin yoğunlukta bulunduğu bir bölge olması nedeniyle; hem diplomasi hem de istihbarat açısından stratejik bir öneme sahip. Bu durum, Brüksel’i casusluk faaliyetleri için cazip bir merkez haline getiriyor. Özellikle, AB’nin merkezindeki bu şehirde, çeşitli ülkelerin istihbarat teşkilatlarının görevlendirdiği ajanlar arasında sürekli bir bilgi akışı sağlamak amacıyla casusluk faaliyetleri yürütülüyor.
Sürekli değişen uluslararası şartlar ve artan rekabet, bu tür casusluk eylemlerinin daha da yaygınlaşmasına zemin hazırlıyor. Bu nedenle, Avrupa Komisyonu’nun yaptığı uyarılar ve aldığı önlemler, hem Avrupa’daki güvenlik meselelerini artırmakta hem de personelin daha dikkatli olmasına yardımcı olmaktadır. Brüksel’de artan casusluk tehdidi, bölgedeki güvenlik endişelerini pekiştirirken, aynı zamanda uluslararası ilişkilerdeki gerginliklerin de bir göstergesi olarak yorumlanabilir.