Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) Başkanı Mahmut Asmalı, bir televizyon kanalında katıldığı programda asgari ücret konusunu ele aldı. Asmalı, asgari ücretle geçinmenin giderek zorlaştığına ve bunun nedenleri üzerinde durulması gerektiğine dikkat çekti.
“HARCAMALARIN YÜZDE 50’DEN FAZLASI KONUT, ENERJİ VE GIDA”
Asmalı, söyleşisinde hanehalklarının harcama alışkanlıklarına değinerek, “Hanehalkının harcamalarının yüzde 50’den fazlası konut, enerji ve gıda gibi temel ihtiyaçlardan oluşuyor. Bu alanlarda mutlaka tedbir almalıyız.” ifadelerini kullandı. Kiraların yüksek olmasının, özellikle asgari ücretli çalışanlar için büyük bir yük haline geldiğini vurguladı.
“BÖLGESEL ASGARİ ÜCRET UYGULANABİLİR”
Büyükşehirlerde asgari ücretle hayat idame etmenin imkânsız hale geldiğinin altını çizen Asmalı, “Bir 1+1 daireye 17 bin lira kira verilirse, asgari ücretli çalışan tüm kazancını kiraya vermiş olacak. Bu yüzden, bölgesel asgari ücret uygulamasının gündeme gelmesi gerektiğini düşünüyoruz.” şeklinde konuştu. Mahmut Asmalı, bu önerinin daha adil bir yaşam standardı sağlacağına inanıyor.
“KORELASYONLA ASGARİ ÜCRET BULUNABİLİR”
Asgari ücret zammı konusunda sunduğu önerilerle ilgili bilgi veren MÜSİAD Başkanı, “Bizim öngörümüz, beklenen enflasyon rakamı üzerine bir refah payının eklenerek asgari ücretin yeniden belirlenmesidir. Yine ayrıca, geçerli olan enflasyon ile bir önceki yılın enflasyonu arasında bir korelasyon oluşturarak yeni asgari ücret miktarını belirlemek de mümkün.” dedi. Bunun yanı sıra bazı sosyal desteklerin de sunulabileceğini belirterek, bu yaklaşımların aradaki ekonomik dengeyi sağlamaya yardımcı olabileceğini ifade etti.
Asmalı’nın bu açıklamaları, Türkiye’deki ekonomik sıkıntıların ve özellikle asgari ücretle geçinmeye çalışan bireylerin yaşadığı zorlukların daha iyi anlaşılmasına zemin hazırlıyor. Çalışanların, temel ihtiyaçlarını karşılamada yaşadığı güçlüklerin artması, ekonomiye dair daha köklü tedbirlerin alınması ihtiyacını gündeme getiriyor. MÜSİAD Başkanı’nın bölgesel asgari ücret önerisi, yerel farklılıkların da göz önünde bulundurulması gerektiğini vurgulaması açısından kritik bir nokta oluşturuyor.
Sonuç olarak, Mahmut Asmalı’nın asgari ücret ile ilgili bu kapsamlı açıklamaları, iş dünyası ve sosyal politika oluşturucuları için dikkate alınması gereken unsurları öne çıkarıyor. Önümüzdeki dönemlerde bu öneriler doğrultusunda yapılacak tartışmalar, Türkiye’nin ekonomik koşullarının iyileşmesi adına önemli bir yol haritası oluşturabilir.
