Küresel ekonomik krizin etkileri Türkiye’de de hissedilmekte olup, enflasyon ve hayat pahalılığı gibi sorunlara neden olmaktadır. Bu durum, 31 Mart yerel seçimlerine de yansımıştır. İktidar tarafından ekonomik sıkıntıları çözmek adına pek çok hamle yapılmış olsa da, Ankara kulislerinde dolaşan son iddia dikkat çekici bir şekilde gündeme gelmiştir. Bu iddiaya göre, ekonomi yönetimi haziran sonuna kadar zam yapmazsa, asgari ücretin reel alım gücü ciddi şekilde düşecektir. Kaynaklar, temmuz ayında yapılacak olan ara zam ile asgari ücretin en az 21 bin 320 liraya çıkarılacağını savunmaktadır.
2024 yılında net asgari ücret, 49 artışla 17.002 lira seviyesine yükselmişti. Bu durumda asgari ücretin işverene maliyeti, 7.741 lira artarak 23.502 liraya çıkmıştı. Brüt 20.025 lira olan asgari ücretin, net asgari ücret kısmı 17.012 lira, SGK primi ise 2.800 lira 35 kuruş olarak hesaplanmıştı. Ek olarak, işveren işsizlik sigorta primi olan 200 lira 3 kuruş da eklenince toplam maliyet 23.502 lira 94 kuruş olmuştu. Bu durum, işverenlerin maliyetlerini artırmış ve ekonomik açıdan zorluklar doğurmuştu.
Küresel ekonomik kriz, Türkiye’nin ekonomisini olumsuz bir şekilde etkilemiştir. Enflasyonun artması ve hayat pahalılığının yükselmesi, halkın geçim sıkıntısı çekmesine neden olmuştur. Bu durum, siyasi arenaya da yansıyarak yerel seçimler üzerinde etkili olmuştur. Ekonomik sıkıntıları aşmak adına yapılan hamleler, ülke genelinde tartışmalara neden olmuş ve Ankara’da yeni bir iddianın ortaya atılmasına sebep olmuştur. İddiaya göre, asgari ücrete yapılacak olan ara zam sayesinde çalışanların alım gücü artacak ve ekonomik dengeler yeniden şekillenecektir.
2024 yılına gelindiğinde net asgari ücrette yaşanan artışlar, işverenlerin maliyetlerini önemli ölçüde yükseltmiştir. Bu durum, işverenler üzerinde ek yükler oluşturmuş ve iş dünyasında belirli sıkıntılara sebep olmuştur. Brüt asgari ücretin net maaşa dönüşümünde görülen farklar, işçi- işveren ilişkilerini etkilemiş ve ekonomik dinamikleri değiştirmiştir. Yaşanan ekonomik sıkıntılar ve maliyet artışları, ülke genelinde endişe ve belirsizlik yaratmıştır. Bu nedenle, ekonomik krizin etkileri üzerinde önemle durulması ve çözüm odaklı politikaların hayata geçirilmesi gerekmektedir.
