Princeton Üniversitesi öğrencileri, Filistin’e destek için ABD’de bir açlık grevi başlattı. Bu eyleme destek vermek isteyen öğretim üyeleri 3 Mayıs’ta greve katıldı ve eylem 8 gün boyunca devam etti. Akademisyenlerin yaptığı açıklamada, bir günlük dayanışma orucu tutarak greve destek verdikleri belirtildi. Öğrenci ve fakülte temsilcileri ile üniversite yönetimi arasında müzakereler düzenlenmesini talep ettiler.
Açıklamada, üniversite yönetiminden İsrail’in Filistinlilere uyguladığı “soykırımı” durdurmaya ve Filistin topraklarındaki işgali sonlandırmaya kadar ülke ile ilişkileri kesmeleri çağrısında bulunuldu. Ayrıca, protestolara katıldıkları için disiplin cezası alan öğrenci, öğretim üyesi, personel ve topluluk üyelerine af sağlanması talep edildi. Princeton Üniversitesi’nin Filistin için adaleti savunanlara karşı “sindirme taktikleri” uyguladığı ve baskı ortamı yarattığı vurgulandı.
Bu eylem, Filistin’e destek için yapılan bir hareket olarak öne çıkıyor ve Princeton Üniversitesi topluluğu içinde önemli bir destek buluyor. Öğrencilerin başlattığı bu greve, öğretim üyelerinin katılması, gösterilen dayanışmanın ne kadar büyük olduğunu gösteriyor. Müzakere talebi ise, haksızlıkların ortadan kaldırılması için üniversite yönetimi ile görüşme yapma isteğini yansıtıyor.
İsrail ile ilişkilerin kesilmesi çağrısı ise, Filistin meselesindeki adaletsizliğe karşı net bir duruşun ifadesi olarak görülebilir. Princeton Üniversitesi, Filistin halkının yaşadığı acılara duyarsız kalmayarak, eylemcilerin haklı taleplerine destek veriyor. Eylemin çeşitli kesimlerden destek görmesi, Filistin halkına karşı duyarlılık artışını yansıtıyor ve adaletin sağlanması için mücadelede önemli bir adım olarak nitelendirilebilir.
Sonuç olarak, Princeton Üniversitesi öğrencileri ve öğretim üyeleri tarafından başlatılan Filistin’e destek açlık grevi, adaletin sağlanması ve Filistin halkının haklarının korunması için yapılan önemli bir hareket olarak değerlendirilmektedir. Açıklanan talepler, üniversite yönetimi ve uluslararası toplumun dikkatini bu konuya çekerek, Filistin meselesinin çözümü için atılması gereken adımların önemini vurgulamaktadır.