Ağrı, vücudun hasar veya hastalık durumunda verdiği koruyucu bir uyarı sinyalidir. Genellikle akut ya da kronik olarak görülebilir. Akut ağrı, genellikle yaralanmalar veya akut iltihaplanma süreçleriyle bağlantılıdır ve sebebi ortadan kalktığında kaybolur. Kronik ağrı ise 3 aydan uzun süren ağrı olarak tanımlanır ve artrit, migren ya da omurga rahatsızlıkları gibi çeşitli sağlık sorunlarından kaynaklanabilir.
Kronik ağrının tedavi edilmesi, sadece yaşam kalitesini yükseltmekle kalmaz, aynı zamanda depresyon, anksiyete gibi psikolojik sorunların önlenmesine de yardımcı olur. Uzun süreli ağrılar, genel sağlığı olumsuz etkileyerek diğer hastalıkların gelişme riskini de artırabilir. Bu nedenle, kronik ağrıların ihmal edilmeden tedavi edilmesi büyük önem taşır.
Ağrıyı hafifletmek için genellikle ağrı kesiciler, antiinflamatuar ilaçlar, kas gevşeticiler ve antidepresanlar gibi çeşitli ilaçlar tercih ediliyor. Ancak bu ilaçların uzun süreli kullanımı, mide-bağırsak sorunları, yüksek tansiyon ve bağımlılık gibi ciddi yan etkilere yol açabilir. Bu nedenle, her hastaya uygun ilaç ve dozaj seçiminin mutlaka hekim kontrolünde yapılması büyük önem taşıyor.
Opioidler, kanser gibi şiddetli ağrıların tedavisinde kullanılan güçlü ağrı kesiciler arasında yer alıyor. Ancak bu ilaçların bağımlılık riski oldukça yüksek olduğu için yalnızca ağır vakalarda ve sıkı tıbbi gözetim altında reçete ediliyor.
Uzun süre devam eden veya yaşam kalitesini ciddi şekilde etkileyen ağrılar için ilk adım aile hekimine başvurmak olmalıdır. Aile hekiminiz, gerekli muayeneyi yaptıktan sonra sizi nörolog, romatolog veya travmatolog gibi uygun bir uzmana yönlendirecektir.