Afrika Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezleri (Africa CDC), kıtanın genelinde maymun çiçeği vakalarında endişe verici bir artış eğilimi olduğuna dair uyarıda bulundu. Genel Müdür Jean Kaseya, çevrimiçi bir basın toplantısında Afrika’da maymun çiçeğinin artık kontrol altında olmadığını belirtti. Geçen yılın aynı dönemine göre 15 Afrika ülkesinde maymun çiçeği vakalarında yüzde 177, ölümlerde ise yüzde 38,5 artış yaşandığı bildirildi. Son bir haftada 2.912 yeni vaka ve 14 ölüm kaydedildiği açıklandı. Bu yıl Afrika’da 29 binden fazla vaka ve 738 ölüm görüldü.
Afrika, salgının yayılmasını durdurmak için 10 milyon doz aşı almayı planlıyor. Salgından en çok etkilenen Kongo’da aşılama ekim ayının ilk haftasında başlayacak. Fas, 12 Eylül’de maymun çiçeği salgını bildiren son ülke oldu. Africa CDC tarafından paylaşılan verilere göre, maymun çiçeği vakalarında ciddi bir artış yaşanmaktadır. Özellikle Afrika kıtasında, maymun çiçeği salgını kontrol altında değil ve vakalarda hızlı bir artış gözlemlenmektedir. Bu durum Afrika’da halk sağlığı açısından büyük bir tehdit oluşturmaktadır.
Africa CDC’nin verilerine göre, maymun çiçeği vakaları geçen yıla göre önemli bir artış göstermiştir. Bu durum, salgının kontrol altına alınamadığını ve daha fazla önlem alınması gerektiğini göstermektedir. Özellikle Afrika genelinde maymun çiçeği salgınıyla mücadele etmek için acil önlemler alınmalıdır. Africa CDC’nin uyarılarına göre, Afrika’daki maymun çiçeği vakalarındaki artış, salgının yayılmasını durduracak aşılara olan ihtiyacı artırmaktadır. Bu nedenle Afrika kıtası, salgınla mücadele için uluslararası destek ve işbirliği talep etmektedir.
Sonuç olarak, Afrika’da maymun çiçeği vakalarında yaşanan endişe verici artış, ciddi bir halk sağlığı tehdidi oluşturmaktadır. Africa CDC tarafından yapılan uyarılar, salgının kontrol altına alınması ve aşılama programlarının hızlandırılması gerektiğini vurgulamaktadır. Afrika ülkeleri ve uluslararası toplum, maymun çiçeği salgınıyla etkili bir şekilde mücadele etmek ve salgının yayılmasını durdurmak için birlikte hareket etmelidir. Bu süreçte, Afrika’daki halk sağlığı sistemlerinin güçlendirilmesi ve salgınlarla daha etkin bir şekilde başa çıkacak kapasitenin oluşturulması da önem taşımaktadır.