Enerjisa Üretim, afetlere karşı kurumsal ve toplumsal dayanıklılığı güçlendirmek amacıyla Afet Yönetimi Konferansı düzenledi.
Yapılan açıklamalara göre, Enerjisa Üretim, İstanbul Ataşehir’deki Genel Merkez Ofisi’nde düzenlediği konferans ile afet yönetimi alanında kapsamlı bir buluşmaya ev sahipliği yaptı.
Konferans, şirketin organizasyonel hazırlığını pekiştirirken, Türkiye’de afetlere karşı ortak akıl ve koordinasyonun geliştirilmesine katkıda bulunmayı amaçladı.
Etkinlikte, Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü, Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD), İstanbul Büyükşehir Belediyesi Afet İşleri Dairesi Başkanlığı (AKOM), Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı, Bahçeşehir ve Kocaeli üniversiteleri, AKUT ve Afet Psikolojisi Platformu gibi önemli kurum ve kuruluşların temsilcileri katılım gösterdi.
Akademisyenler, kamu temsilcileri, özel sektör yöneticileri ve sivil toplum paydaşlarının geniş katılımıyla gerçekleşen konferans, Türkiye’nin afet yönetimi kapasitesinin arttırılmasına yönelik çok paydaşlı bir diyaloğun zeminini oluşturdu.
Açıklamalara göre, konferansın ardından geliştirilecek yol haritası, Enerjisa Üretim’in afetlere karşı kurumsal dayanıklılığını güçlendirirken, paydaşlarla uzun vadeli iş birliklerini de temellendirecek. Bu yaklaşımla, düzenli bilgi paylaşımı ve kapsamlı eğitim programları eşliğinde sürdürülebilir bir afet yönetimi ekosistemi oluşturulacak.
Proaktif risk önlemleri, yangın ve deprem tedbirleri
Konferans çerçevesinde, Türkiye’nin güncel afet konularından biri olan orman yangınlarının ön planda olduğu dile getirildi. Orman yangınlarıyla mücadelede etkin bir rol üstlenen Enerjisa Üretim, santral bölgeleri ve çevresindeki yerleşimlere destek olarak yerel müdahale kapasitesini artırdı.
Şirket, bu çerçevede iş makineleriyle yangınlara doğrudan müdahalelerde bulunduğu gibi gönüllü ekipler ile sahada aktif destek sağladı. Ayrıca, Muğla’da Orman Bölge Müdürlüğü ile ortaklaşa hayata geçirilecek Yangın Koordinasyon Merkezi sayesinde yangınla mücadeledeki kurumsal iş birliklerini daha da kuvvetlendirecek.
Enerjisa Üretim, 2020 tarihinden bu yana yaklaşık 1,5 milyon fidan dikerek orman yangınlarına karşı hem sahada hem de uzun vadeli koruma çalışmalarında aktif bir rol üstlenmişken, deprem tehlikesi açısından İstanbul’da olası bir depreme karşı Tufanbeyli ve Bandırma santrallerini coğrafi yedeklilik planına dahil ederek enerji üretiminin sürekliliğini sağlamak için stratejik hazırlıklarını tamamladı.
Bunun yanı sıra, 6 Şubat’taki depremler sonrasında, ilk 24-48 saat içinde bölgeye ulaşarak, arama-kurtarma, lojistik destek ve sıcak yemek dağıtımını içeren yardımlar gerçekleştirdi. Bu süreçte insani ihtiyaçların karşılanması ve koordinasyon sağlanması gibi birçok alanda aktif bir rol oynadı.
“Afetlere karşı en büyük gücümüz, güvene dayalı dayanışma kültürümüz”
Enerjisa Üretim Üst Yöneticisi (CEO) İhsan Erbil Bayçöl, açıklamalarında afet yönetiminde iş birliğinin önemini vurgulayarak, “Geçmişte ve yakın zamanda yaşadığımız tüm afetler, bu mücadelenin yalnızca kurumlar arası iş birliği ve ortak hareketle başarılabileceğini göstermektedir. Afetlere karşı en büyük gücümüz, güvene dayalı dayanışma kültürümüz. Bu anlayış çerçevesinde İstanbul Ataşehir ofisimizde kapsamlı bir toplantı gerçekleştirdik. Attığımız adımları değerlendirmek ve geleceğe yönelik yol haritamızı ortak akılla şekillendirmek amacıyla kamu, akademi, sivil toplum ve özel sektörün paydaşlarıyla bir araya geldik.” dedi.
Bayçöl, afet risklerine karşı proaktif adımlar atmanın enerji üretimindeki sürdürülebilirliğin önemli bir parçası olduğunu belirterek, “Sahadaki etkin müdahalemizi, geliştirdiğimiz iş birlikleri, gönüllü ekiplerimiz ve uzun vadeli projelerimizle daha da güçlendiriyor, kurumsal olduğu kadar toplumsal dayanıklılığı da birlikte inşa ediyoruz. Afetleri henüz yaşanmadan önce konuşmanın ve gerekli önlemleri almanın kritik bir adım olduğuna inanıyoruz. Bu doğrultuda, son üç yıldır toplumsal farkındalık çalışmalarına öncülük ediyor; akademisyenler ve uzmanlarla birlikte orman yangınlarını önlemeye yönelik projelerimizi hayata geçiriyoruz. Orman alanlarının artması için yangınlarla mücadele etmenin yanında ağaçlandırma faaliyetlerine de önem veriyoruz. Her yıl yaşımızın 10 bin katı kadar fidanı toprakla buluşturmayı hedefliyoruz. Bu yıl en az 290 bin fidana ulaşmayı, 2026’da ise 30. yılımızda 300 bin fidana ulaşma planımız var. Her bir fidanın büyümesini ve ormana dönüşmesini titizlikle takip ediyor; bu sayıyı kararlılıkla önce 3 milyon, ardından 10 milyon fidan hedefine ulaştırmayı amaçlıyoruz.” şeklinde konuştu.
Bayçöl, afetlere yönelik hazırlıklarının sadece orman yangınlarıyla sınırlı olmadığına, olası İstanbul depremi gibi büyük ölçekli senaryolar için de kritik bir rol üstlendiklerine dikkat çekti.
Bayçöl, afetlere karşı enerji sürekliliğinin her zaman öncelikleri arasında yer aldığını ifade ederek, “Bu kapsamda, İstanbul’da yaşanabilecek büyük bir depreme karşı tüm senaryoları değerlendiriyor; enerji üretimimizi kesintisiz sürdürebilmek için Bandırma ve Tufanbeyli Enerji Üslerimizde anlık devretme kapasitelerini hazır tutuyoruz. 6 Şubat depremlerinden edindiğimiz deneyimleri sistematik hale getiriyor; afetin öncesi, anı ve sonrasında nasıl daha etkin hareket edebileceğimizi birlikte ele alıyoruz. Daha dirençli, daha bilinçli ve daha hazırlıklı bir gelecek için tüm paydaşlarımızla birlikte çalışmaya devam edeceğiz.” değerlendirmesinde bulundu.