İsrail, 379 gündür Gazze’de sürdürdüğü askeri operasyonlarla büyük bir savaş ve yıkıma neden olmaktadır. Bu süre zarfında, sivil, çocuk ve kadın ayrımı gözetmeksizin bombardımanlar düzenleyen İsrail ordusunun en büyük destekçisi ise Amerika Birleşik Devletleri (ABD) olarak öne çıkmaktadır. ABD, yalnızca maddi ve siyasi desteğiyle değil, aynı zamanda askeri olarak da İsrail’in yanında yer aldığı iddiaları gündeme gelmektedir. Tüm bu destekle birlikte, Gazze’deki sivil kayıpların devam etmesi ve bölgede yaşanan insanlık dramı gözler önüne serilmektedir.
New York Times’ın haberine göre, 7 Ekim 2023 tarihinde Hamas’ın İsrail’e yönelik gerçekleştirdiği saldırılardan hemen sonra, ABD, rehinelerin kurtarılması amacıyla özel bir askeri birlik oluşturmak için harekete geçmiştir. Bu çerçevede, ABD komandoları gizli bir şekilde İsrail’e gönderilmiştir. Bu süreçte, hem ABD hem de İsrailli askerlerden oluşan ortak bir Özel Harekat birliği kurulduğu belirtilmektedir. Bu birliğin oluşumunda, bazı ABD istihbarat subaylarının CIA karargahında bulunduğu, bir kısmının ise doğrudan İsrail’de görev yaptıkları ifade edilmektedir.
ABD komandoları, kurulan bu ortak özel birliğe dahil olarak, Gazze’deki çatışmalarda İsrail askerleriyle koordineli bir şekilde hareket etmeye başlamıştır. New York Times’a konuşan yetkililere göre, bu birlik, düzenli olarak bilgi alışverişinde bulunmakta ve operasyon stratejileri geliştirmektedir. Gazze’deki durumu daha da karmaşık hale getiren bu gelişmeler, bölgedeki çatışmanın uluslararası boyutunu arttırmaktadır. ABD’nin bu müdahalesi, yalnızca askeri alanda değil, aynı zamanda siyasi arenada da büyük tartışmalara neden olmuştur.
Buna ek olarak, ABD’nin İsrail’e olan askeri desteğinin, bir yandan bölgedeki istikrarsızlığı artırdığı, diğer yandan da ekonomik ve insani yardımlara devam edilmesini engellediği eleştirileri giderek artmaktadır. Savaşın sivil halka olan etkisi, her geçen gün daha da derinleşerek, Gazze’deki yerleşim yerlerinin büyük bir kısmının yok olmasına neden olmuştur. Bu durum, yalnızca yerel halk açısından değil, aynı zamanda uluslararası toplum açısından da büyük bir endişe kaynağı haline gelmektedir.
Dünya genelindeki birçok insan hakları örgütü, bu olaylar karşısında ciddi bir tepki göstermekte, Gazze’deki sivil kayıplarına ve insani krize dikkat çekmektedir. Ancak, ABD ve İsrail arasındaki güçlü ittifakın devam etmesi, bu bağlamda sorunun çözümünü karmaşık hale getiriyor. İnsanlık haliyle, sorunların çözümü için uluslararası bir çaba gösterilmesi gerekmektedir. Aksi takdirde, Gazze’de yaşanan trajedilerin sadece birer istatistik olmaktan öteye gidemeyeceği ve unutulacağı endişesi artmaktadır.
Sonuç olarak, 379 gündür devam eden çatışmalar ve ABD’nin bu süreçteki rolü, hem bölgedeki dinamikleri değiştirmekte hem de uluslararası ilişkilerde yeni gerilimlere sebep olmaktadır. Gazze’deki insanların yaşadığı acılar ve kayıplar, dünya için büyük bir utanç kaynağı olmayı sürdürmektedir. Bu durumun çözülmemesi, tarih boyunca yaşanan savaşların tekrarı anlamına gelecek ve insani değerlerin ayaklar altına alınmasına sebep olacaktır.