ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcü Yardımcısı Vedant Patel, Gazze’de yaşanan son olaylar ve Uluslararası Af Örgütü’nün (UAÖ) İsrail’i hedef alan son raporu hakkında açıklamalarda bulundu. Patel, özellikle Uluslararası Af Örgütü’nün hazırladığı raporda yer alan soykırım iddialarının asılsız olduğunu savundu.
Patel, yaptığı açıklamada, “Raporla ilgili haberleri gördüm ve böyle bir raporun sonuçlarına katılmıyoruz. Soykırım iddiaları daha önce de ifade ettiğimiz gibi asılsızdır.” ifadesini kullandı. Bu yorumları, Gazze’deki insani durumla ilgili endişelerin devam ettiğini belirtse de, UAÖ’nün bulgularını kabul etmediğini vurguladı.
ABD Dışişleri Sözcüsü, UAÖ gibi organizasyonların Gazze’deki durumu izlemek ve bilgi sağlamak konusundaki önemini kabul etti. Ancak Patel, “Buna rağmen, Gazze’deki insani durumla ilgili sahip olduğumuz endişeleri değiştirmeyen soykırımla ilgili bu bulgulara katılmıyoruz.” dedi. Sözcü, İsrail’in uluslararası insani hukuka uymasının, hem ahlaki hem de stratejik bir öncelik olduğunu hatırlattı ve bu konunun sürekli gündeme geleceğini kaydetti.
Uluslararası Af Örgütü’nün yayımladığı rapor ise, İsrail’in Gazze’deki eylemlerinin soykırım niyetini ve suçunu ortaya koyduğunu belirtiyor. Rapor, “Kendinizi alt insan gibi hissediyorsunuz: İsrail’in Gazze’deki Filistinlilere yönelik soykırımı” başlığını taşıyor ve 7 Ekim 2023’te başlayan saldırılarla ilgili detaylı bir inceleme içeriyor. Bu raporda, İsrail’in Gazze’deki saldırılarını herhangi bir hesap verme zorunluluğu olmaksızın sürdürdüğü ifade ediliyor.
Rapor, İsrail’in Gazze’deki eylemlerinin can kayıpları ve yıkımın boyutlarındaki etkisini de değerlendirdi. Ayrıca, raporda uluslararası hukukça yasaklanan eylemlerin üst düzey yetkililer tarafından talep edildiği de tespit edildi. Soykırım suçu açısından, bir grubun kısmen ya da tamamen yok edilmesinin gerekmediği, sadece soykırım niyetinin yeterli olduğu vurgulandı ve İsrail’in 7 Ekim 2023 – Temmuz 2024 dönemindeki eylemleri incelendi.
Raporun hazırlanması sırasında, 212 kişiyle görüşme yapıldığı ve uydu fotoğrafları dahil olmak üzere görsel kanıtların değerlendirildiği belirtildi. Ayrıca, İsrailli hükümet ve askeri yetkililerin açıklamalarının da incelemeye alındığı ve bu açıklamalara dair raporların İsrail’e sunulduğu, ancak herhangi bir yanıt gelmediği ifade edildi.
Bu bağlamda, ABD’nin Dışişleri Bakanlığı’nın bu konuda nasıl bir yaklaşım sergileyeceği ve uluslararası topluluk ile birlikte nasıl bir strateji geliştireceği ise tartışılmaya devam ediyor. Gazze’de yaşanan insani kriz ve bununla ilgili uluslararası tepkilerin nasıl şekilleneceği, bölgedeki tansiyonu etkileme potansiyeline sahip.
