ABD-Meksika sınırında, Otay Mesa kentinde yapılan bir operasyonda karpuz sevkiyatı yapan bir kamyon durduruldu. Gerçek karpuzların arasına gizlenmiş, boyalı naylon ambalaja sarılmış ve yuvarlak bir şekil verilmiş sahte karpuzlar bulundu. Toplamda 1.220 pakette, yuvarlak şekilli sahte karpuzlara gizlenmiş iki tondan fazla metamfetamin maddesi ele geçirildi. Bu uyuşturucu maddenin sokak değerinin 6 milyon dolar olduğu belirtildi ve sürücü gözaltına alındı.
Görevliler, kısa bir süre öncesinde Atlanta şubesinde DEA tarafından yapılan bir operasyonda, kereviz sevkiyatı içine gizlenmiş 3,2 milyon dolar değerinde metamfetamin ele geçirilmişti. DEA özel ajanı Robert Murphy, bu tür operasyonlarda ele geçirilen uyuşturucu miktarının oldukça büyük olduğunu ve sevkiyat adreslerinin genellikle sınırdan uzak olduğunu ifade etmişti. Georgia Tarım Bakanlığı ise olası kirlenme riskine karşı bulunan kerevizlerin imha edildiğini duyurmuştu.
Bu olayın hemen ardından, Otay Mesa’daki sınır görevlileri bir başka kereviz sevkiyatında da metamfetamin bulmuştu. Bu durum uyuşturucu kaçakçılarının yeni bir yöntem geliştirdiğini ve artık farklı yiyecek sevkiyatlarına da uyuşturucu sakladığını gösterdi.
Bu olaylar, sınır güvenliği birimlerinin yeni ve farklı yöntemlerle uyuşturucu kaçakçılarına karşı mücadele etmeleri gerektiğini ortaya koydu. Uyuşturucu kaçakçıları, her seferinde farklı gıda maddelerini kullanarak polis ve gümrük görevlilerini şaşırtmaya çalışıyor. Ancak, sınır güvenliği birimleri sürekli olarak güvenlik önlemlerini arttırarak ve yeni teknolojileri kullanarak bu tür kaçakçılık girişimlerini engellemeye çalışıyor.
Sonuç olarak, ABD-Meksika sınırında gerçekleşen bu olaylar uyuşturucu kaçakçılarının sürekli olarak yöntemlerini değiştirdiğini ve yeni saklama ve taşıma teknikleri geliştirdiğini göstermektedir. Sınır güvenliği birimlerinin ise bu tür girişimleri engellemek için sürekli olarak güvenlik önlemlerini güncelleyerek ve personelini eğiterek daha etkili bir şekilde mücadele etmesi gerekmektedir.
