Tunceli‘de, verimli topraklarıyla dikkat çeken Çemişgezek ilçesi, Ulukale ve Bozağaç köylerini içeriyor. Burada 350 üretici, yaklaşık 3 bin dekar alanda dut ağaçlarını yetiştirmekte. Elde edilen dutlar, kurulan kooperatif aracılığıyla sadece Türkiye’nin farklı bölgelerine değil, 10 farklı ülkeye de ihraç ediliyor. Ancak, bu yıl meydana gelen kar ve don olayı, bölgedeki ağaçların ciddi şekilde zarar görmesine sebep oldu. Yapılan incelemelerde, ağaçlarda yüzde 100 oranında zarar tespit edildi.
‘DUT ÜRETİMİNİN YÜZDE 100’Ü NE YAZIK Kİ YOK OLDU’
Necmettin Duman, 10-12 Nisan tarihleri arasında meydana gelen olumsuz hava koşullarının dut ağaçlarında don olayına yol açtığını belirtti. Duman, “2025 yılına ait dut üretiminin yüzde 100’ü ne yazık ki yok oldu. Tarım ve Orman İlçe Müdürlüğü’nden gelen yetkililer de bu durumu teyit etti. Kurumlarımız durum hakkında hassas davranarak, zarar tespitini zaman kaybetmeden gerçekleştirdi. Merkez yönetimden de aynı hassasiyetle hareket etmesini ve üreticinin mağduriyetini gidermesini bekliyoruz,” dedi.
’35 DERECELİK FARKLA AĞAÇLARIMIZ YANDI’
Üretici Celal Çiçek, iklim değişikliğinin etkileri yüzünden bir yıllık çabasının boşa gittiğini ifade etti. “7 dönüm arazide 90 ağacım var. Mart ayında sıcaklık 28 dereceye kadar yükseldi, nisan ayında ise eksi 8 dereceye düştü. 35 derecelik bu fark, ağaçlarımızın yanmasına neden oldu,” diyen Celal Çiçek, komşularının çabalarıyla bir şeyler yapılmaya çalışıldığını fakat bu çalışmaların etkili olmadığını kaydetti. “Devletimizden ve hükümetimizden beklentimiz yüksek. Bazı komşularımızın tek gelir kaynağı yok. Onların maliyetlerinin karşılanması şart. Emeksiz hiçbir şey olmuyor; bahçenin sulanması, gübrelenmesi gibi ciddi maliyetler söz konusu,” ifadelerini kullandı.
‘TÜM ÜRÜNLERİMİZ GİTTİ’
Boş vakitlerinde üreticilik yapan öğretmen Engin Duman da yaşananlardan etkilendi. Eşiyle birlikte 5 yıldır ilgilendikleri bahçede 100 ağacı olduğunu belirtirken, 12 Nisan’daki don olayının kendileri için büyük bir yıkım olduğunu söyledi. “Tüm ürünlerimiz gitti. Ancak bu saldırının sonu değil; iklim değişikliği sorunuyla karşı karşıyayız. Gelecek yıllarda bu ürünü nasıl koruyabileceğimizi düşünmeliyiz. Maddi değil, teknolojik destek bekliyoruz. Çünkü iklimler sürekli değişiyor ve bu durum her yıl devam edecek,” diye ekledi.