G-QXXHXL9JW0
USD36,46
%0.08
EURO38,32
%0.4
EURO/USD1,05
%0.31
BIST9.544,89
%-0.31
Petrol73,74
%-0.77
GR. ALTIN3.430,06
%-0.77
BTC3.256.785,23
%-2.56
  1. Haberler
  2. Ekonomi
  3. Türk Hazır Giyim Sektöründe Fırsatlar ve Zorluklar

Türk Hazır Giyim Sektöründe Fırsatlar ve Zorluklar

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

TGSD Başkanı Toygar Narbay, Türk hazır giyim sektörünün önünde önemli fırsatlar olduğunu ifade ederek, “Trump’ın Çin’e yönelik aldığı tedbirler, Avrupa Yeşil Mutabakatı kapsamında tedarikte yakınlık ihtiyacının artması ve bölgedeki savaşların sona erme olasılığı gibi faktörler dikkate alındığında sektörümüz için büyük fırsatlar bulunuyor. Ancak bu imkanlardan faydalanabilmek için, şu anda karsız veya zarar ederek pazar payı ve üretim kapasitelerini korumaya çalışan firmalarımızın desteklenmesi hayati önem taşımaktadır.” dedi.

Türkiye Giyim Sanayicileri Derneği (TGSD), geçtiğimiz ay göreve başlayan yeni başkanları Toygar Narbay ve Dr. Ümit Özüren ile TGSD Ekonomi Danışmanı Dr. Can Fuat Gürlesel’in katılımıyla düzenlediği toplantıda, sektörün durumu hakkında bilgi verdi.

Narbay, pandemi sürecinin başlangıcı olan 2020’de gerçekleştirilen alışverişlerin ardından, 2021 ve 2022 yıllarında merkez bankalarının uyguladığı genişletici politikalara bağlı olarak global ticaretin önemli ölçüde büyüdüğünü vurguladı. “Bu dönemde, hem dünya hem de Türk hazır giyim ihracatı, tarihi rekorlar kırdı. Ancak, artan enflasyon ve likidite kontrolü için 2023’te merkez bankalarının uyguladığı faiz artırımları ile daraltıcı politikalar sonucu, dünya hazır giyim ve Türk hazır giyim ihracatı paralel bir şekilde yüzde 9 oranında daralma yaşadı. 2024 için öngörülerimiz, dünya hazır giyim ihracatında yüzde 2, Türk hazır giyim ihracatında ise yüzde 6,9’luk bir daralma olacağı yönündedir.” dedi.

Narbay, 2024’teki daralmanın 1,3 milyar dolara denk geldiğini aktararak, “Yapılan analizler, kaybın yüzde 29’unun global resesyondan, yüzde 46’sının savaş bölgelerindeki pazar kayıplarından ve yüzde 25’inin rekabetçiliğimizdeki azalmadan kaynaklandığını ortaya koymuştur. Ayrıca, 2022 yılında 2,7 milyar dolar olarak gerçekleşen hazır giyim ithalatının, 2024 yılı sonunda 4 milyar dolar seviyesine yükseleceği tahmin edilmektedir.” şeklinde bilgi verdi.

Narbay, hazır giyim sektörünün önündeki fırsatlara dikkat çekerek; “Trump’ın Çin’e karşı alacağı önlemler, Asya-Pasifik bölgesindeki jeopolitik riskleri artırarak Avrupa ve ABD’li alıcıların tedarik güvenliği politikalarını gözden geçirmelerine yol açacak. Bu durum, Çin’den sonra en büyük dikey entegrasyona sahip ülke olmamız itibarıyla bize fayda sağlayacaktır. Diğer bir fırsat ise, Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması’nın birkaç yıl içinde hazır giyim ve tekstili kapsamaya başlamasıdır. Bu yeni düzenlemelere hazırlıklı olmak, pazardaki tercih edilebilirliğimizi artırma anlamına gelecek. Ayrıca, bu durum Avrupalı alıcıları sorumlu tedarik, stok yükümlülükleri ve tam döngüsellik gibi düzenlemeleri kabul etmeye zorlayacak. Tüm bunlar, Türkiye için avantaj sağlayacak fırsatlar sunmaktadır. Son olarak, Rusya-Ukrayna savaşının sona ermesi ve Orta Doğu’da barışın sağlanması halinde, kaybettiğimiz ihracatı tekrardan kazanma şansımız artacaktır. Ancak bu fırsatları değerlendirebilmek için üretim gücümüzü korumalı, kaynaklarımızı güçlendirmeli ve rekabetçiliğimizi artıracak desteklere ihtiyacımız bulunmaktadır. Bu koşulları sağladığımız takdirde, sektördeki iyileşmeler sadece ihracatla kalmayacak; istihdam artış gösterirken ithalat da düşecektir.” dedi.

Türk hazır giyim sektörünün son 40 yılın en zor dönemlerinden birinden geçmesine rağmen, dünya hazır giyim ticaretinden aldığı payı yüzde 3,48 seviyesinde tutmayı başardığını belirten TGSD Başkanı Dr. Ümit Özüren, “Bu oran, ülkemizin dünya ticaretinden aldığı yüzde 1,08’lik payla karşılaştırıldığında, sektörümüzdeki başarının önemini bir kez daha gözler önüne seriyor. 2024 yılı için sektörümüzün ihracat birim fiyatı kilogram başına 15,2 dolar olarak belirlenmiştir. Mücevher ve savunma sanayiinden sonra üçüncü en yüksek değere sahip sektörüz. Ancak pazardaki yüksek fiyat rekabeti nedeniyle bu değeri artırmak kolay değil. Fiyatları yükseltmenin tek yolu markalı ihracat yapmaktır. Toptan satış yapan bir marka, ürün değerini 2-2,5 katına çıkarabiliyor. Perakende veya e-ticaret kanallarında gerçekleştirilen markalı satışlarda ise ortalama birim satış değeri 80-100 dolar seviyelerine erişmektedir. Bu noktada firmaların inovasyon, tasarım, markalaşma ve dijital dönüşüm süreçlerine yatırım yapması ile izlenebilirlik, şeffaflık ve ESG kriterleri gibi konulara uyum sağlaması büyük önem taşımaktadır.” şeklinde değerlendirmelerde bulundu. – İSTANBUL

0
mutlu
Mutlu
0
_zg_n
Üzgün
0
sinirli
Sinirli
0
_a_rm_
Şaşırmış
Türk Hazır Giyim Sektöründe Fırsatlar ve Zorluklar
Yorum Yap

Tamamen Ücretsiz Olarak Gazetemize Abone Olabilirsiniz.

Yeni haberlerden anında haberdar olmak için e-posta aboneliğini hemen başlat.
Giriş Yap

Haber Kontak ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!