Ege Denizi’nde meydana gelen art arda depremler özellikle Türkiye ve Yunanistan’ı alarma geçirmiş durumda. Son bir hafta içerisinde bölgede 500’e yakın sarsıntı kaydedilmişken, bu durum özellikle Santorini Adası civarındaki gelişmeleri dikkatle izleyen uzmanlar için kaygı verici bir durum oluşturuyor.
Yaşanan depremlerin büyüklükleri 1,3 ile 5,2 arasında değişiklik gösteriyor. Bu durum, Santorini Adası’nın yoğun bir şekilde sarsılmasına sebep olmuş ve adada bir korku ve panik ortamı oluşmasına yol açmıştır.
SANTORİNİ ADASI’NDAN KAÇIŞ…
Sarsıntılar yalnızca Ege Denizi çevresinde değil, bazen Türkiye’nin farklı bölgelerinde de hissedilmekte. Bunun neticesinde Yunanistan’daki vatandaşlar, güvenli bir alan arayışıyla adalarını terk etme kararı almaya başladı. Özellikle Santorini Adası’nda içerisinde panik ve güvensizlik hissi hâkim.
Yunan hükümeti, adada çadırlar kurarak acil durum planları yapmaya başlamışken, güvenlik güçleri ile itfaiye ekipleri teyakkuz durumuna geçmiştir. Ayrıca, afet müdahale ekipleri ve arama-kurtarma köpekleri, olası büyük bir felakete karşı her an hazır durumda bekletilmektedir.
Diğer yandan Santorini Adası’ndaki Athinios limanında, süregelen sismik aktivite ve daha büyük bir depremin ya da adadaki volkanik hareketlerin tetiklenmesine yönelik korkular nedeniyle adayı terk edenlerin sayısında artış gözlemleniyor. Bu durum, limanda insan kalabalığına ve uzun kuyruklara neden olmaktadır.
LİMANDA UZUN KUYRUKLAR OLUŞTU
Görünen o ki, turistler feribotlar ve gemiler aracılığıyla adayı hızlı bir şekilde terk etmeye başladı. Limanda oluşan uzun kuyruklar, kalabalık ve gergin anlara da yol açtığı bildiriliyor. Yolcu Taşımacılığı İşletmeleri Derneği Başkanı Dionysis Theodoratos, bu konuda önemli açıklamalar yaptı. Dernek üyeleri, Santorini’deki trafik artışının ardından feribot bilet fiyatlarında herhangi bir zammın yapılmadığını belirtti. Ayrıca, yoğun talebe cevap vermek adına ek feribot seferlerinin planlandığı bilgisini de paylaştı.
Elde edilen bilgiler ışığında, Santorini Adası halkının ve ziyaretçilerinin içinde bulunduğu durum, yaşanan depremlerin yarattığı psikolojik etkilerle birleşerek kriz ortamına dönüştüğünü göstermektedir. Sürekli artan sismik aktiviteler, bölgenin tarihi ve turistik yapısını da tehdit eden bir durum olarak karşımıza çıkıyor. Bu kapsamda hem yerel yönetimler hem de uluslararası gözlemciler, durumu titizlikle takip etmeye devam ediyor.