İsrail’de Hayfa Üniversitesi tarafından düzenlenen bir anket, toplumun çeşitli kesimlerini kapsayarak kamuoyu görüşlerini ortaya koydu. Anketin sonuçları, İsrail halkının siyasi liderlere ve kurumlara olan güven seviyesinin oldukça düşük olduğunu göstermektedir. Bu durum, ülkenin iç siyasi dinamiklerini ve halkın hükümete olan genel bakış açısını gözler önüne seriyor.
Ankete katılanların %74’ü Başbakan Binyamin Netanyahu’ya güvenmediklerini belirtirken, siyasi partilere ve meclise olan güven kaybı da oldukça dikkat çekici. Bu oran, %85 gibi yüksek bir seviyeye ulaşarak, halkın siyasi yapıya olan güveninin ne denli zayıf olduğunu ortaya koyuyor. Anketin bulguları, ülkenin siyasi ikliminde köklü bir değişikliğe ihtiyaç duyulduğunu gösteriyor.
İsraillilerin kamu kurumlarına olan güveninin de oldukça düşük olduğu görülüyor. Örneğin, katılımcıların %70’i Başbakanlık Basın Ofisi, Maliye Bakanlığı ve Ulaştırma Bakanlığı gibi devlet kurumlarına güvenmediğini ifade etti. Bunun yanı sıra, %65’lik bir kesim de başsavcılığa güvenmediğini dile getirdi. Bu veriler, kamu yönetimindeki otorite kaybı ve halkın devlet kurumlarına olan inancının giderek azaldığını işaret ediyor.
Ayrıca, halkın %55’i polis teşkilatına güvenmediğini belirtirken, %47’si kamu hizmetlerini alabilmek için rüşvet vermek zorunda olduklarını düşünüyor. Bu durum, rüşvetin yaygınlığı ve yolsuzluk algısının toplumsal bir sorun haline geldiğine dair ciddi belirtiler olarak değerlendiriliyor.
HÜKÜMETTE RÜŞVETİN YAYILDIĞI UYARISI
Hayfa Üniversitesi Siyasal Bilimler Fakültesi’nden anketin baş yazarları Eran Vigoda-Gadot ve Shlomo Mizrahi, anket sonuçları ışığında önemli bir uyarıda bulundu. Araştırmacılar, İsrail hükümetinin tüm düzeylerinde rüşvetin giderek daha yaygın hale geldiğine dikkat çekti. Bu durum, sadece siyasi sistemin değil, aynı zamanda hukuki ve kolluk sistemlerinin de geniş çapta etkilenmiş olduğunu göstermektedir.
Eran Vigoda-Gadot ve Shlomo Mizrahi, İsrail toplumunun güven kaybının siyasi iklime, hukuki yapıya ve polis teşkilatına olan inanca derinden etki ettiğini vurguladı. Araştırmacılar, bakanlıkların ve kamu kurumlarının siyasileşmesi ve partizanlaşmasının, güven kaybını arttıran faktörler arasında olduğunu ifade etti. Bu noktada, İsrail’de halkın güvenini yeniden kazanmak için köklü reform ve değişikliklerin önemi giderek artmaktadır.
Sonuç olarak, bu anket, İsrail toplumunun siyasi yapıya ve hükümete olan güveninin ne denli zayıfladığını ve rüşvetin yaygınlığının giderek toplumda bir sorun haline dönüştüğünü ortaya koymaktadır. Halkın güvenini yeniden kazanmak, dönemin en önemli meselelerinden biri olarak öne çıkıyor.