NASA TV’nin, Uluslararası Uzay İstasyonu (ISS) üzerinden canlı yayınladığı görüntülerde, astronot Butch Wilmore ile 7 aydır istasyonda aktif olarak görev yapan Suni Williams’ın uzay yürüyüşü yaptığı anlara tanıklık edildi. Bu yürüyüş, astronotların adem-i merkeziyetin üstesinden gelerek uzayda gerçekleştirdikleri önemli bir etkinlik olarak kayıtlara geçti.
7 AYIN ARDINDAN UZAY YÜRÜYÜŞÜ
Uzay yürüyüşü, ISS’nin Türkmenistan’ın 260 mil (420 kilometre) üstünde seyrettiği bir sırada gerçekleşti. Bu heyecan verici anlarda, astronot Williams telsizden “Dışarı çıkıyorum” diyerek uzay yürüyüşüne başladığını duyurdu. Bu tür görevlerin gerçekleştirilmesi, uzay araştırmalarında karşılaşılan teknik sorunların üstesinden gelebilme yeteneğini de gözler önüne seriyor.
Daha önce, ABD merkezli uzay yürüyüşleri, bir astronotun kıyafetinde oluşan bir sorun nedeniyle askıya alınmıştı. Bu sorun, sıcaklık kontrolü için gerekli olan soğutma döngüsünden hava kilidine su sızmasıyla ilişkiliydi. NASA, bu teknik sorunun çözüldüğünü duyurduktan sonra uzay yürüyüşleri yeniden başladı.
Astronotlar Williams ve Wilmore, 5 Haziran 2024’te Boeing’in yeni tasarımı olan Starliner kapsülüyle ISS’ye gitmek üzere yola çıkmışlardı. Ancak, Starliner’da yaşanan teknik bir arıza, bu iki astronotun planlanan dönüş tarihinin ertelenmesine neden oldu. NASA, kapsülün güvenli bir şekilde boş olarak geri dönmesini sağlamaya yönelik talimat vermişti.
İki astronotun geri dönüşleri ise SpaceX’in yeniden görevi devralması ve yedek kapsülün fırlatma tarihinin ertelenmesi nedeniyle, muhtemelen mart sonu veya nisan başı itibarıyla gerçekleştirilebileceği belirtiliyor. Bu, uzay istasyonunda kalacakları süreyi yaklaşık 10 aya kadar uzatacak gibi görünüyor. Bu durum, hem astronotlar için zamanın nasıl geçmiş olacağını hem de bilimsel ve araşatırma çalışmalarında hangi yeni verilerin elde edilebileceği açısından önemli bir tartışma konusu haline geliyor.
Uzay çalışmaları, yalnızca teknik zorlukları aşmakla kalmayıp, aynı zamanda astronotlar için de zorlu bir deneyim sunuyor. Uzayda geçirdikleri süre boyunca, farklı fiziksel ve psikolojik baskılar altında görev yapan astronotlar, insanlığın uzay araştırmalarındaki ilerlemesine de katkıda bulunuyor. Dolayısıyla, bu tarz uzay yürüyüşlerinin önemi her geçen gün daha da artıyor.
Özetle, Williams ve Wilmore’un uzay yürüyüşü, hem uzay araştırmaları açısından büyük bir adım olarak görülüyor hem de iki astronotun fiziksel ve ruhsal dayanıklılığını test eden bir süreç. NASA’nın aktivite ve etkinliklerini sürdürülebilir hale getirmesi de muhtemel başka uzay keşiflerine kapı aralıyor.
