Fransa, şu sıralar, Hint Okyanusu’nda yer alan Mayotte Adası’nı etkileyen Chido Kasırgası’nın yarattığı yıkım ve enkazla başa çıkma mücadeleleriyle gündemde. Geçtiğimiz hafta meydana gelen kasırga sonucunda 31 kişinin yaşamını kaybettiği belirtiliyor. Bu trajik olay, bölgedeki insanları derin bir hüzne ve çaresizliğe sürükledi.
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, kasırganın yol açtığı zararı incelemek ve adalıların durumunu görmek amacıyla adayı ziyaret etti. Ancak, bu ziyaret pek de alışıldığı gibi geçmedi; Macron, adada bulunan insanların öfkesinin hedefi haline geldi. Yerel halk, hayatlarını kaybedenlerin ve hayatta kalanların yaşadığı zorlukları göz önünde bulundurarak daha fazla destek talep etti. Macron, “Ben kasırga değilim, sorumlusu ben değilim” diyerek kendini savunsa da bu açıklamalar pek ikna edici olmadı.
Ziyaretini sürdürdüğü esnada, Macron’un etrafındakiler adalıların isyanını duydu. “Macron istifa”, “Saçmalıyorsun” gibi sloganlar atarak, Kasırga’nın ardından yaşanan yıkıma ilişkin hayal kırıklıklarını dile getirdiler. Bu tür tepkiler, bölgenin acil yardım ihtiyaçlarına karşı hükümetin yetersiz kalması ve yardım süreçlerinin uzaması yüzünden halkın duyduğu öfkenin bir yansımasıydı.
Macron’un, başkent Mamoudzou’da bir hastane ziyareti sırasında yaşanan bir diyalog dikkat çekiciydi. Bir kadın hastaya, “Kimse burada kendini güvende hissetmiyor. İnsanlar burada su için kavga ediyor” diyerek, krizin boyutunu gözler önüne serdi. Bir başka hasta ise Macron’a, “Hizmetleriniz bunaltmış durumda. Yaşadığım yere yardım ulaşmadı” diyerek, hükümetin verdiği sözlerin yerine getirilmediğini ifade etti. Bu durum, Macron’un adaya yaptığı ziyaretin halk arasında pek de olumlu bir iz bırakamadığını gösteriyor.
Macron, acil yardım göndermek için hükümetin kısa zamanda daha fazla destek sağlayacağına dair sözler verdi. Ayrıca, Fransa genelinde 25 Aralık’ta ulusal yas ilan edeceğini duyurdu. Bu, yaşanan bu büyük trajedinin toplum üzerindeki etkisini daha da derinleştireceğinin bir belirtisi oldu.
Cumhurbaşkanı, ziyaret sırasında birlikte getirdiği 4 ton gıda ve sağlık kargosu ile bölgedeki durumu hafifletmeye çalıştı. Ancak, yaptığı açıklama ve gözlemlerinin ardından, “Gördüklerini unutamayacağını” belirtti. Bu ifadeler, kasırga sonrası yapılan yardımların yeterli şeffaflıkta olmadığını ve insanların yaşadığı trajediyi yeterince hissetmediğini düşündürdü.
Sonuç olarak, Macron’un Mayotte Adası’ndaki ziyareti, hem hükümetin politikalarını sorgulatan hem de halkın büyük bir destek beklediği bir süreçte gerçekleşti. Kasırga sonrası yaşanan trajedi, sadece bireysel kayıplarla değil, aynı zamanda toplumsal güvenin sarsılması ile de sonuçlandı. Fransa’nın, bu zorlu süreçte hem yerel halkı hem de ulusal düzeyde yardıma ihtiyacı olanları nasıl destekleyeceği sorusu ise hala yanıtsız kalıyor.