Belçika’nın başkenti Brüksel’de, 2024 yılında Avrupa Birliği (AB) Liderler Zirvesi gerçekleştirildi. Bu zirve, Avrupa’nın küresel sahnedeki rolünü belirlemek ve yeni güç dengeleri hakkında tartışmalar yapmak açısından büyük öneme sahipti.
Zirve öncesinde Almanya Başbakanı Olaf Scholz, gazetecilere açıklamalarda bulunarak gelişen dünya düzeninin dinamiklerine işaret etti. Scholz, konuşmasında, gelecekte söz sahibi olmak isteyen ülkelerin çoğalacağını belirterek bu duruma hazırlanılması gerektiğinin altını çizdi. “Bazılarının düşündüğü gibi dünya iki kutuplu olmayacak.” ifadesiyle, küresel güç dengesinin değişeceğini vurguladı.
Scholz, zirvede Avrupa’nın uluslararası arenadaki rolü üzerine yapılacak tartışmaların önemine dikkat çekti. Yeni güçlerin hızla ortaya çıkmasıyla birlikte Avrupa Birliği’nin mevcut rolünün nasıl evrileceği sorusu gündeme geldi. Özellikle Asya, Afrika ve Güney Amerika’da, dünyadaki meselelerde söz sahibi olmayı hedefleyen ekonomik açıdan güçlenen ülkelerin varlığına değindi.
Ayrıca, Avrupa’nın ekonomik gücünü koruyabilmesi için bürokrasinin azaltılmasına ihtiyaç duyulduğunu belirten Scholz, Çin ile gümrükler konusunda hızlı bir uzlaşmanın sağlanmasını gerektiğini dile getirdi. Onun yaklaşımına göre, çekişmelerin çözüm yerine getirilmesi için müzakere yollarının açılması hayati bir öneme sahip. “Herkesi, müzakerelerle iyi bir sonuca ulaşmaya çağırıyorum.” dedi.
Otomobil endüstrisinin Avrupa genelinde desteklenmesi gerektiğini savunan Scholz, benzer bir yaklaşımın çelik üretimi konusunda da uygulanması gerektiğini ifade etti. Bu alandaki sorunların giderilmesi için bir “çelik konferansı” yapılmasını talep edeceğini aktardı.
Zirve sırasında ele alınacak diğer bir önemli konu ise Rusya-Ukrayna savaşı oldu. Başbakan Scholz, Ukrayna’nın durumu üzerine gerçekleştirecekleri görüşmelerde, Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy ile savaşın seyrinin nasıl yönlendirileceğini tartışacaklarını duyurdu. “Ukrayna’ya desteğin sürekli olmasının güvence altına alınması gerekiyor.” diyerek, ihtiyaç duyulduğunda destek vermeye devam edeceklerini ekledi.
Scholz, ayrıca, Ukrainalıların dahil olmadığı hiçbir barış anlaşmasının kabul edilemeyeceğini belirtti. Bu kapsamda, savaşı sona erdirmek ve öldürülmeleri durdurmak gerektiğini ifade etti. Barış yolunun sağlanabilmesi için, gerilimin Rusya ile NATO arasında bir savaşa dönüşmemesi gerektiğinin altını çizdi.
Son olarak, Donald Trump ile yaptığı yakın zamandaki görüşmelerde, Avrupa ve ABD arasında güçlü bir işbirliği için umutlu olduğunu belirten Scholz, “Bu, ortak bir meseledir. Ukrayna’yı yalnız bırakmamak ve desteklemek için birlikte yola çıktık.” diyerek birlik mesajını vurguladı. Bu şekilde, hem ulusal hem de uluslararası düzeyde işbirliğinin ne kadar önemli olduğuna dair bir çağrıda bulundu.