Birleşik Krallık, Galler’deki Caldey Adası’nda meydana gelen cinsel istismar iddiaları ile çalkalanıyor. Yıllar boyunca onlara cinsel istismarda bulunulduğu belirtilen onlarca çocuğun, bu adada bulunan manastırın papazı tarafından mağdur edildiği ifade ediliyor. Bu nedenle, söz konusu manastırın, bir dizi koruma önlemi uygulamaya koyma taahhüdünde bulunduğu duyuruldu.
Alınacak önlemler arasında, manastır topluluğu üyelerinin ziyaretçilerle kurabilecekleri temasların ciddi şekilde sınırlanması yer almakta. Özellikle, Caldey Adası’ndaki papazlara ziyaretçilerle dini ya da pastoral tavsiyelerde bulunma ya da selfie çekme izni verilmeyecek. Ayrıca, “dokunmak yok” politikası kapsamında, kazara gerçekleşen fiziksel temasların mutlaka rapor edilmesi gerekecek.
Bu önerilerin temel nedeni ise, Peder Thaddeus Kotik’in adadaki сотрудников tarafından çocuklar üzerinde cinsel istismar eylemleri gerçekleştirmesi. 73 sayfalık bir rapor, neden bu papazın erkek ve kız çocuklarına “göz önünde” müdahale edebildiğini ve istismar edebildiğini araştırıyor. Rapor aynı zamanda, cinsel suçlarla suçlanmış ya da hüküm giyen diğer dört erkeğin adada nasıl yaşamaya devam ettiklerini de incelemektedir.
Ancak, Caldey Adası Hayatta Kalanlar Kampanyası’nın kurucusu Kevin O’Connell, bu önerilerin yasal bir bağlayıcılığının olmadığını vurgulayarak, incelemenin yeterli bir seviyede ilerlemediğini savunuyor. O’Connell, hayatta kalanların, adada diğer insanların korunmasında önemli bir rol oynaması gerektiğini bildirerek, ”Başkalarının göremediği tehlikeleri ancak cinsel istismardan kurtulanlar görebilir” şeklinde bir açıklama yaptı.
Caldey Adası’nın mevcut başrahibi Peder Jan Rossey, 2017 yılında Guardian gazetesinde istismar ve örtbas edilmesine ilişkin çıkan haberler sonrasında özür diledi. Peder Rossey, ”Peder Thaddeus Kotik tarafından istismara uğrayan çocukların yaşadığı büyük acılar ve bunun gizli tutulan kapalı gizlilik ve örtbas kültürü ile saklanması beni derin bir üzüntüye boğdu” şeklinde konuştu.
Rossey, çocukların istismarını durdurma fırsatlarının kaçırıldığını belirterek, ”Çocukların yetişkinlere seslendiğini ve hiçbir önlem alınmadığını duymak, özellikle yürek parçalayıcıdır. Ailelerin desteklenmesi ve dinlenmesi gereken bir zamanda onlara gereken yardım yapılmadı. İstismarların yasal makamlara bildirilmesi gerekiyordu’’ dedi.
Son olarak, Peder Rossey, manastır topluluğu adına, Thaddeus Kotik’in istismar durumları ve geçmişte çocuklar ile ailelerinin korunmaması nedeniyle zarar görenlerden içtenlikle özür diledi. Güven konumunda bulunan kişiler tarafından işlenen ve gizlenen istismarların özellikle “iğrenç” olduğunu ifade eden Rossey, 2023 yılından itibaren başrahiplik görevini üstlendiğinden beri, manastırda ”açıklık ve şeffaflık kültürü” oluşturma kararlılığını da dile getirdi.