Rusya-Ukrayna savaşı devam ederken, bu çatışmanın seyrini değiştirecek yeni gelişmeler yaşandı. Ukrayna Genelkurmay Başkanlığı, bu gece Ukrayna Silahlı Kuvvetleri’ne bağlı birliklerin, Rusya’nın Bryansk bölgesindeki Karaçev kasabası yakınlarındaki bir lojistik merkezinin 1046 nolu cephaneliğine yönelik bir saldırı gerçekleştirdiğini bildirdi. Saldırı, saat 02.30’da yapılırken, hedef alınan bölgede 12 ikincil patlama olduğuna dair bilgiler paylaşılmakta. Yapılan açıklamada, “Rusya’nın Ukrayna’ya yönelik saldırganlığını durdurmak amacıyla Rus ordusuna ait mühimmat depolarının imhasına devam edilecektir.” denildi.
Ukrayna basınında yer alan haberlere göre, bu saldırıda Ukrayna’nın ABD üretimi uzun menzilli ATACMS füzelerini ilk kez Rusya topraklarında kullandığı iddia ediliyor. Uzun menzilli silahların kullanımı, Ukrayna’nın stratejik plânları ve hedefleri açısından önemli bir dönüm noktası olarak değerlendiriliyor. Bu gelişme, Ukrayna’nın savaşta elde etmek istediği güç ve bağımsızlık açısından büyük bir adım oluşturuyor.
Öte yandan, Rusya Güvenlik Konseyi Başkan Yardımcısı Dmitriy Medvedev, NATO’ya ait uzun menzilli silahların kullanılması durumunda, Kiev ve NATO unsurlarına karşı saldırı gerçekleştirileceği tehdidinde bulundu. Medvedev, bu tür bir senaryonun “3. Dünya Savaşı”na yol açabileceğini dile getirerek, “Bu durumda misilleme yapma hakkımız doğar.” ifadesini kullandı. Ayrıca, NATO’ya ait uzun menzilli taktik balistik ve seyir füzelerinin Rus topraklarına karşı kullanımı açısından mevcut durumun tehlikelerine işaret etti.
Medvedev, ABD yönetiminin, Ukrayna’ya tedarik ettiği uzun menzilli füzelerin kullanımına yönelik izinlerin, Rusya ile doğrudan bir çatışmaya neden olabilecek potansiyel taşıdığını vurguladı. Önceki dönemde Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in, “Ukrayna’nın Rus topraklarına saldırması, NATO ülkeleri, ABD ve Avrupa’nın savaşa müdahil olması demektir.” yönündeki açıklamalarına atıfta bulunarak, mevcut tehditlerin ne derece ciddiyet taşıdığını duyurdu. Yapılan açıklamada, bu tür silahların kullanımının, nükleer caydırıcılık doktrininde yeni bir aşamayı temsil ettiğine dikkat çekildi.
Medvedev, ABD Başkanı Joe Biden yönetiminin gerginliği artırmaya yönelik bilinçli adımlar atığını ifade ederek, bu durumun Biden’ın seçimi kaybetmesi durumunda Donald Trump’ın ekibini zor bir duruma sokabileceğini belirtti. Medvedev’in ifadelerinde, uluslararası ilişkilerde yaşanan akıl almaz gerilimler ve bu gerilimlerin insanlık için barındırdığı tehlikeler üzerinde duruldu. “Belki de yaşlı Biden, insanlığın büyük bir kesimini yanına alarak zarif bir şekilde ölmeye karar verdi.” diyerek bir başka çatışma ihtimaline dikkat çekti.
Bu gelişmeler, Rusya ile Ukrayna arasındaki mevcut çatışma ortamında, tarafların her ikisinin de pozisyonlarını güçlendirmek ve stratejik avantaj elde etmek amacıyla adımlar attığını göstermektedir. NATO’nun durumu ve Batılı ülkelerin Ukrayna’ya sağladığı destek, Rusya’nın tehdit algısını ve savaş stratejilerini etkilemeye devam edecektir. Gelecek dönemde yaşanacak olaylar, iki ülke arasındaki kanlı çatışmayı daha da derinleştirebilir.