Son dönemde İsrail’in Gazze’ye yönelik gerçekleştirdiği saldırıların ardından, ülkenin yeni hedefi Lübnan oldu. Bu durum, uluslararası gündemi derinden etkileyerek, insani krizlerin yaşanmasına yol açtı. Özellikle Birleşmiş Milletler (BM) Cenevre Ofisi’nin resmi sosyal medya hesabından yapılan açıklamalar, Lübnan’daki durumu gözler önüne serdi.
BM’nin paylaştığı verilere göre, Lübnan’da 1,4 milyon insan yerinden edilmiştir. Ayrıca, ölümcül saldırıların sonucu olarak gıda güvensizliğinin arttığı bildirilmektedir. Bu durumda, 3 bin 100’den fazla ölüm kaydedildiği de vurgulanmıştır. Yardım kaynaklarının yetersizliği, bu zorlu koşullarda birçok kişinin acil yardıma ihtiyaç duyduğunu da göstermektedir.
İsrail ordusu, 8 Ekim 2023 tarihinden itibaren Hizbullah ile kontrollü çatışmalara girmiştir. 23 Eylül 2023 itibarıyla, Lübnan’daki güney kentleri, Bekaa ve Baalbek alanlarına yönelik yüzlerce hava saldırısı düzenlenmiştir. Lübnan Sağlık Bakanlığı’nın verilerine göre, bu çatışmaların başlangıcından bu yana 644’ü kadın, 203’ü çocuk olmak üzere toplamda 3 bin 287 kişinin hayatını kaybettiği, 14 bin 222 kişinin yaralandığı belirtilmektedir.
Hizbullah lideri Hasan Nasrallah, 27 Eylül 2023 tarihinde İsrail ordusunun Beyrut’a düzenlediği hava saldırısında hayatını kaybetmiştir. Buna cevaben, Hizbullah, İsrail’e roket ve füze saldırıları düzenlemektedir. Bu saldırılar, genellikle İsrail ordusunun üslerini hedef alırken, büyük çapta hasar rapor edilmese de Lübnan’ın birçok bölgesinde büyük bir insani kriz yaşandığı aşikardır.
İsrail bombardımanlarının etkisiyle Lübnan’da 100 bine yakın insanın yerinden edildiği tahmin edilmektedir. Özellikle ülkenin güney kesimlerinden başkent Beyrut ve daha kuzeydeki şehirlere göç hareketi devam etmektedir. Lübnan hükümeti, yerinden edilen bireylerden 585 binden fazlasının Suriye’ye geçiş yaptığını duyurmuştur. Bu durum, bölgedeki insani krizin derinleştiği ve insanların güvende olabilecekleri yeni yerler aradığı anlamına gelmektedir.
Sonuç olarak, Lübnan’daki durum oldukça kritik bir hal almıştır. Hem insan kaybı hem de yerinden edilme rakamlarının yükselmesi, uluslararası toplumun dikkatini çekmektedir. Yardım kuruluşları ve uluslararası sendikalar, bu dramı sona erdirmek için daha aktif bir şekilde müdahale etmelidir. Lübnan’da insani krizin derinleşmesini önlemek, dünya genelinde barış ve güvenliğin sağlanması adına büyük bir önem taşımaktadır.