17 Ağustos 1999 depreminde gösterdiği üstün performansla takdir toplayan AKUT’un kurucularından olan Beşiktaş’tan bağımsız belediye başkan adayı Nasuh Mahruki, gelecek büyük İstanbul depremindeki tehlikeleri ve 6 Şubat depremlerindeki eksiklikleri vurguladı. Mahruki, askerin geri plana alınmasının 6 Şubat depreminde ölümcül sonuçlara yol açtığını belirtti. Türk ordusunun 600 bin kişiden oluştuğunu ve potansiyel olarak 6 milyon asker bulunduğunu ifade ederek, yabancı askerlerle ülkeyi korumanın büyük bir aptallık olduğunu dile getirdi.
Mahruki, 6 Şubat depremlerinde askerin geri planda bırakılmasının sonuçlarına değindi ve kamu düzeninin olmadığı durumlarda her türlü olayın yaşanabileceğini belirtti. Askerin afetlerdeki rolünün önemine vurgu yaparak, askerin doğal afet yardım planları çerçevesinde hareket etmesi gerektiğini ve kamu otoritesinin sağlanmasıyla birlikte enkaz altında kalan insanların kurtarılmasının daha etkili olabileceğini ifade etti.
Mahruki, doğal afet yardım planlarının önemine değinerek, plansızlık ve askerin geç müdahalesinin 17 Ağustos depreminde binlerce insanın kurtarılamamasına neden olduğunu belirtti. Türk Silahlı Kuvvetleri’nin ilk saatlerde sadece 327 kişiyi kurtarabildiğini ve askerin daha planlı ve hızlı müdahalesiyle çok daha fazla insanın kurtarılabileceğini dile getirdi. Mahruki, Türk ordusunu afetlerle mücadelenin asli unsuru haline getirmenin gerekliliğine vurgu yaptı.
Bağımsız Belediye Başkan Adayı Nasuh Mahruki, türban tartışmalarıyla ilgili olarak da açıklamalarda bulundu. Türbanın siyasal İslam’ın sembolü olduğunu belirten Mahruki, türbanın kadının özgürlüğünü kısıtladığını ve toplumda ayrılıklara sebep olduğunu ifade etti. Türbanın normalleştirilmesinin küçük yaşlardan itibaren kadınların özgürlüğünü kısıtladığını ve çocukların beyinlerini etkilediğini dile getiren Mahruki, türbanın Kuran’da yer almadığını ve tartışmanın gereksiz olduğunu belirtti.