İsrail ordusu, 17 gün boyunca kuşatma altında tuttuğu Gazze Şeridi’nin kuzey bölgesinde, yerinden edilen Filistinlilerin sığındığı Birleşmiş Milletler (BM) bünyesindeki bir barınma merkezini hedef aldı. Bu saldırı, Cibaliya’da gerçekleşti ve BM’nin Yakın Doğu’daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansı (UNRWA) tarafından işletilen merkezde yapıldı. Filistin haber ajansı WAFA’nın bildirdiğine göre, barınma merkezi topçu ateşiyle vuruldu.
Bu saldırıda, yerinden edilen Filistinlilerin sığındığı barınma merkezinde 10 kişi yaşamını yitirdi, 30 kişi ise yaralandı. 7 Ekim’den itibaren İsrail’in Gazze Şeridi’ne gerçekleştirdiği saldırılarda yaklaşık 17 bin çocuk ve 11 bin 378 kadın olmak üzere toplamda 42 bin 603 Filistinli hayatını kaybetti; 99 bin 795 kişi de yaralandı. Saldırılar sonucunda, enkaz altında binlerce ölü olduğu bildirilirken, halkın sığındığı hastane ve eğitim kurumları da hedef alındığı için sivil altyapı ciddi şekilde tahrip ediliyor.
İsrail ordusunun 5 Ekim’de Cibaliya Mülteci Kampı da dahil olmak üzere Gazze’nin kuzey bölgelerine yönelik yoğun hava saldırıları düzenlemesi ardından, 6 Ekim’de bu bölgelere kara saldırısı başlatıldığı belirtildi. Bu saldırıların, daha önce İsrail basınına yansıyan ve “generallerin planı” olarak adlandırılan bir strajediye dayanarak yapıldığı düşünülüyor. Bu plan, Filistinlilerin Gazze’nin kuzeyinden zorla tahliye edilerek, İsrailliler için yerleşim alanları oluşturulması amacıyla geliştirilmiş.
İsrail Ordu Sözcüsü Avichay Adraee, 7 Ekim tarihinde sosyal medya aracılığıyla Gazze Şeridi’nin kuzeyinde yaşayan Filistinlilere yönelik bir uyarıda bulundu ve boşaltılması gereken bölgelerin haritasını paylaştı. Adraee’nin bu paylaşımı, Filistinlilerin Gazze’nin güneyine, Mevasi bölgesine gitmeleri çağrısıyla birlikte geldi. Bunun yanı sıra, haritanın, İsrail ordusunda eski Operasyonlar Bölümü Başkanı General Giora Eiland’ın girişimiyle hazırlanan ve hükümete sunulan zorla göç ettirme teklifine benzer bir içerik taşıdığı dikkati çekti.
“Generallerin Planı” adıyla bilinen bu stratejik planda, Gazze Şeridi’nin kuzeyinden Filistinlilerin zorla tahliye edilmesi öngörülmekte ve ardından bu bölgelerin kuşatılması, gıda, yakıt ve temiz su girişine izin verilmemesi hedeflenmektedir. Bu doğrultuda, silahlı direnişçilere “ölüm ya da teslim olma” arasında bir tercih sunulması, bölgeyi terk etmeyen veya edemeyen Filistinlilere ise “düşman unsur” muamelesi yapılması öngörülmektedir.
İsrail hükümeti, bu plana ilişkin, geçen ay basına yansıyan haberler sonrasında bir açıklama yapmamıştır. Ancak, İsrail devlet televizyonu KAN’ın haberine göre, eylül ayında kabinenin bu planı incelediği belirtilmiştir. Bu durum, Gazze’deki insani durumu daha da karmaşık hale getirirken, uluslararası toplumun tepkilerini artırmaktadır. Gazze’deki sivil yaşamın tehdit altında olduğu ve yüzbinlerce insanın hayati tehlikeyle karşı karşıya kaldığı anlaşılıyor.