Gazze Şeridi’ndeki insani durum, 6 Ekim tarihinden bu yana İsrail tarafından uygulanan sıkı ambargo ve yoğun saldırılarla giderek kötüleşiyor. Gazze’nin güneyindeki Han Yunus kentinde bulunan Nasır Hastanesi’nde düzenlenen basın toplantısında hastane müdürü Mervan el-Hams, bu durumu detaylı bir şekilde aktardı. Hams, İsrail ordusunun kuzeyde yaşayan Filistin halkına yönelik gerçekleştirdiği şiddetli saldırıların sonucunda, bölgedeki hastanelerin ciddi bir krizle karşı karşıya kaldığını vurguladı.
Hams, özellikle kuzeydeki hastanelerin yoğun bombardıman nedeniyle hizmet veremez hale geldiğini belirtti. Sağlık tesislerinde yaşanan yetersizliklerin yanı sıra, birçok yaralının aciliyeti göz önüne alınarak hastanelere kabul edildiği fakat sezaryenle doğum gibi acil durumların bile gerçekleştirilemediğini aktardı. Bu durum, Gazze’nin kuzeyindeki sağlık sisteminin tamamen çökmesi riskini taşırken, Hams, hastanelerde ilaç ve tıbbi malzeme stoku kalmadığını belirterek, “İsrail’in bölgeyi terk etmemesi halinde, bulunmayan tedavi imkanlarıyla hayatını kaybeden Filistinlilerin sayısı artacak,” şeklinde uyarıda bulundu.
Hams, birkaç haftadır süregelen şiddetli saldırıların getirdiği olumsuz koşullar nedeniyle tedavi göremeyen bazı hasta ve yaralıların hayatını kaybettiğini de ifade etti. Bu durum, sağlık sisteminin işleyişine ciddi bir darbe vururken, isyan ve mücadele edenlerin acil ihtiyaçlarını karşılayacak bir sağlık infrastructure’un yokluğunu gözler önüne seriyor. Ayrıca, İsrail’in bölgedeki internet erişimini kestiği bilgisi de paylaşıldı; bu durum, hastanelerin içindeki iletişimi ve hasta kayıt sistemlerinin işleyişini olumsuz etkiliyor.
Eldeki bilgiler, hastanelerin sürekli bombardıman altında yaşadığını ve sağlık çalışanlarının büyük bir tehdit altında olduğunu gösteriyor. Hams, “Kemal Advan Hastanesi çevresine ateş açılarak, hastanedeki herkes tehdit ediliyor,” diyerek durumun vahametini dile getirdi. Hams, Gazze Şeridi’nde yaşananların devam eden bir soykırım savaşı olduğunu iddia ederek, bu durumun derhal sona ermesi gerektiğini vurguladı. Ayrıca, Gazze’nin kuzeyindeki hastanelerin yeniden sağlık hizmeti verebilmesi için yakıt girişine izin verilmesi ve insani yardım ulaştırılması çağrısında bulundu.
Öte yandan, İsrail ordusu, Gazze’nin kuzey bölgelerine yönelik 14 gündür süren yoğun saldırıları sürdürüyor. Cibaliya Mülteci Kampı ile Beyt Lahiya ve Beyt Hanun bölgelerinde meydana gelen kara ve hava saldırıları, hayatı tehdit eden bir boyut kazanmış durumda. Bölgeyi tamamen kuşatan İsrail askerleri, hareket eden her şeyi hedef alırken, bölgeye giriş çıkışları da engelliyor. Ancak, uluslararası baskıların sonucunda az miktarda insani yardımın Gazze’nin kuzeyine girişine izin verildiği bildirildi.
Gazze’nin yaşadığı bu insani kriz, 377 gün süren sürekli saldırılar sonrası 42 bin 500 kişinin hayatını kaybetmesiyle daha da derinleşiyor. Hams’ın açıklamaları, uluslararası kamuoyunun dikkatini bu acil duruma çekmeyi amaçlamakta. Tüm bu koşullar altında Gazze’deki insanların hayatı, insani yardıma ve temel hizmetlere erişim konusunda giderek tehlikeli bir duruma doğru sürükleniyor.