İsrail’de gerçekleştirilen bir ankette, Yahudi vatandaşların büyük bir kısmının Gazze Şeridi’nde gerçekleşen saldırıları desteklediği ortaya çıktı. Ankete katılan İsrailli Yahudilerin yaklaşık yarısı, ordunun Gazze’de uluslararası hukuka ve ahlaki değerlere uymasının gerekmediğine inanırken, diğer bir kısmı ise bu kurallara uyma gerekliliğini savundu. Ankete göre, saldırıları destekleyenlerin oranı oldukça yüksek. Saldırılar sonucunda binlerce Filistinlinin hayatını kaybetmesi ve Gazze’nin harap olması yanı sıra, Hamas liderlerine yönelik gerçekleştirilen suikastlar da tartışmalara yol açtı. Ankete katılanların çoğunluğu suikastların, İsrail’in güvenliğini artırmadığını veya bazı durumlarda durumu daha da kötüleştirdiğini belirtti.
Hamas Siyasi Büro Başkanı ve Hizbullah komutanlarına yönelik suikastların İsrail’in güvenliğine etkisi de ankette değerlendirildi. Katılımcıların çoğunluğu, suikastların İsrail’in güvenliğini artırıcı bir etkisinin olmadığı görüşünde birleşti. Ayrıca, suikastların Gazze’deki esir takası fırsatını artırıp artırmadığı konusunda da fikir ayrılıkları ortaya çıktı. Ankete katılanların bir kısmı, suikastların bu fırsatı olumlu yönde etkilediğini düşünürken diğer bir kısmı ise olumsuz etkilediğini savundu.
Ankette, Filistinli mahkumların aldığı muamele de değerlendirildi. Çoğunluk, Filistinli mahkumlara karşı ciddi suçlamaları olan askerlerin, cezai kovuşturmadan sadece disipline tabi tutulması gerektiğini savundu. Ayrıca, hapishane görevlilerinin suçlamalarla karşılaşmaması ve sadece ordu tarafından disiplin soruşturması ile cezalandırılması gerektiğini düşünenlerin oranı da oldukça yüksekti. Özellikle, bazı hapishane görevlilerinin Filistinli tutuklulara karşı cinsel saldırıda bulunduğu iddiaları, İsrail’de büyük tartışmalara neden olmuştu.
Sonuç olarak, İsrail’de gerçekleştirilen ankette, Gazze’ye yönelik saldırıları destekleyenlerin oranının yüksek olduğu ve seçilen politikaların kamuoyunda farklı tepkilere yol açtığı görüldü. Hapishanelerdeki olayların da ciddi şekilde ele alındığı ankette, Filistin-İsrail ilişkilerindeki gerginliğin ve insan hakları ihlallerinin toplumun görüşlerini etkilediği gözlemlendi. Bu durum, bölgedeki siyasi ve insani krizin boyutlarını gözler önüne serdi.
