Japonya İçişleri Bakanlığı’nın verilerine göre, Asya ülkesinde toplam nüfus sayısı hızla azalmaya devam ediyor. Geçen yıl, ülkede canlı doğan bebek sayısı 730 bin ile son 15 yılın en düşük seviyesine geriledi. Öte yandan, ölen kişi sayısı 1,58 milyon olarak kaydedilirken, toplam nüfus sayısı yarım milyondan fazla azalarak 15. yılda üst üste düşüş kaydetti. Japonya’nın nüfusu 1 Ocak 2024 itibarıyla 124,9 milyon olarak belirlendi.
Ülkede ikamet eden yabancı sayısı ise yüzde 11 artarak 3 milyonu aşmış durumda. Bu yabancılar genellikle 15-64 yaş aralığındaki çalışma çağındaki bireylerden oluşmaktadır. Ancak, genç Japonlar arasında evlenme ve çocuk sahibi olma konusunda gitgide artan bir isteksizlik mevcut. İş olanaklarının zayıflığı, artan hayat pahalılığı ve cinsiyete dayalı şirket kültürü nedeniyle gençlerin cesareti kırılmış durumda. Bu durumu düzeltmek için hükümet, 2024 bütçesinden genç çiftleri teşvik etmek amacıyla 34 milyar doları çocuk bakımı ve eğitimine ayırdı.
Ancak uzmanlar, bu teşviklerin genellikle zaten çocuk sahibi olan veya çocuk sahibi olmayı planlayan çiftlere yönelik olduğunu belirtmektedir. Evlenme konusunda isteksiz gençler için yeterince çekici olmadığını düşünen uzmanlar, Japonya’nın nüfusunun 2070 yılına kadar yaklaşık yüzde 30 azalarak 87 milyona düşeceğini tahmin ediyorlar. Hatta, her 10 kişiden dörtünün 65 yaş ve üzerinde olacağı öngörülmektedir.
Bu azalan doğum oranları, artan yaşlı nüfus ve azalan genç nüfus Japonya’nın demografik yapısını zorlu bir duruma sokmaktadır. Ülke, bu durumu çözmek ve sosyal güvenlik sistemini korumak için kapsamlı politika ve programlar geliştirmek zorundadır. Aksi halde, nüfus azalması ekonomik sorunları beraberinde getirebilir ve sosyal hizmetlerin sürdürülebilirliğini tehlikeye atabilir. Japonya’nın önünde önemli bir demografik zorluk ve bu soruna etkili çözümler bulması gereken bir süreç bulunmaktadır.
