Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM), İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve İsrail Savunma Bakanı Yoav Gallant hakkında savaş suçu iddiaları nedeniyle tutuklama emri başvurusunda bulundu. UCM Başsavcısı Karim Khan, Netanyahu ve Gallant için tutuklama emri çıkaracağını doğruladı. Khan, alınan kararın altında yatan nedenleri insani yardım malzemelerinin reddi de dahil olmak üzere insani yardım malzemelerinin imha edilmesi, açlığa neden olunması, sivillerin kasıtlı olarak hedef alınması gibi savaş suçları olarak sıraladı.
UCM’nin kararının ardından tüm dünya, Netanyahu ve Gallant ile ilgili sürecin nasıl işleyeceğini merak ediyor. İsrail’de yayın yapan Ynet haber sitesi, Lahey’in kararı sonrası sürecin nasıl işleyeceğini ve bu süreçte Netanyahu ile Gallant’ı bekleyen tehlikeleri ele aldı. Tutuklama kararının çıkarılmasının İsrail’in uluslararası alandaki itibarında yaşanan düşüşten kaynaklandığı belirtilirken, kararın çıkması için 1 ay kadar bir sürenin gerekebileceği vurgulanmaktadır.
UCM’nin kendi polis gücü olmaması sebebiyle kararlarının genellikle devletler tarafından uygulandığı bilinmektedir. Roma Statüsü’nün 86. maddesine göre UCM’ye üye olan ülkeler, Mahkeme kararlarını uygulama yükümlülüğüne sahiptir. Ynet’in haberinde UCM’nin tutuklama kararının çıkma olasılığı vurgulanırken, kararın çıkması durumunda Netanyahu ve Gallant’ın Roma Konvansiyonu’na taraf olan 124 ülkede tutuklanabileceği ve bu ülkelerin ikili ilişkilerinden dolayı ikinci bir davet yapmayacağı belirtilmektedir.
UCM kararının dünya genelinde İsrail’e karşı dava açma isteğini artırabileceği de vurgulanmaktadır. Ayrıca, İsrail’e uluslararası siyasi baskının yapılıp yapılamayacağı da sorgulanmakta, ancak artık bunun için çok geç olduğu ifade edilmektedir. UCM’nin kararının dünya genelindeki uluslararası kuruluşları etkileyebileceği ve bu kuruluşların İsrail’e karşı yabancı mahkemelerde dava açma isteğinin artabileceği belirtilmektedir.
İsrail medyası, UCM kararları sonrası yargılanan devlet başkanları örneği olarak Kenya Devlet Başkanı Uhuru Kenyatta’nın görevinden geçici olarak vazgeçerek mahkemede yargılandığını hatırlatmaktadır. Bu durum, UCM kararlarının devlet başkanları üzerinde nasıl etkili olabileceğine dair bir örnek olarak gösterilmektedir. Tüm bu gelişmeler neticesinde, UCM’nin aldığı kararın uluslararası alanda yankı uyandırdığı ve İsrail’in gelecekteki dış ilişkilerinde belirleyici bir faktör olabileceği öne sürülmektedir.