Toplumsal yaşam unsurlarını kimi zaman gerçekçiliğe sürünerek, kimi zaman fantastik durumlar yaratarak, basit kelimelere “yahu ne okudum ben şimdi?!” dedirtecek anlamlar yükleyerek yazmış öykülerini Zamyatin… İki sayfalık Ejderha öyküsü özellikle neon ışıklandırmalı soru işaretleri yaratan cinsten… Okuduklarımız sıradan kelimeler belki ama bir araya geldiklerinde huzur boz-an bir ruh haline sokuyor okuyucuyu… Yaratılan manzara, arka plan karanlık; solunan hava puslu öykülerde…
Bir iki öyküye dair küçük spoiler vereyim: Kül Çarşambası Mucizesi’nde hamile kalan piskopos; Taşkın’da kimsesiz bir kızı sahiplenmesi ardından eşinin kız ile yakınlaşmasının cinnete sürüklediği ve bu duygusal yüke binişin, taşkının bölgeye verdiği zarar ile harmanlanarak anlatıldığı kadın detayları… Yetişkinliğe geçen (ama kadın bedenini tanımayan) papaz adayının merakının kıdemli papazları “günah” isteğine sürüklemesi, göğü saran kötücül ruhlar… Her öyküde sivriltilen bir durum söz konusu… ki Zamyatin’in çokça eleştirilip, yazdıklarının basımlarının durdurulmasına sebep olan, hatta yaptığı çeviriden isminin kaldırılmasına teşebbüs edilmesi altında bu özelliği var yazarın… Üzerinde çokça tartışılmış, öykülerine yüklenen anlamlardan dolayı zamanla dışlanmış bir yazar Zamyatin… Kitabın en başına eklenmiş olan 1930 tarihli mektubunda Stalin’den eşi ile birlikte ülkeden ayrılmak iznini isteyişi de bu sebepten… Zamyatin, dönemin “Sanat, parti içindir.” kuralına uymayarak edebiyatta kendi duruşunu korumak, kendi tarzında yazmak ısrarı ile Paris’e yerleşiyor… Ülkesinden ayrıldıktan sonra yazmak eyleminden uzaklaştığını sadece aşağıdaki öykülerin tarihlerine bakarak bile çıkartabilirsiniz.
Yüzü parlıyordu, gözünden yaşlar süzülüyordu ve kollarını sanki kanatmış gibi sallıyordu, havanın arzusuyla her an yukarı uçacakmış gibi, bir kuş gibi. Ve bağırmaya devam ediyordu, “Kardeşlerim, kardeşlerim, hükümet devrildi, devrim yaptık ve kalbim bu beklenmedik özgürlükten dolayı yerinden fırlamak üzere, yaşasın!”
Yevgeni İvanoviç Zamyatin
- Zamyatin’in Stalin’e gönderdiği mektup ile başlıyor kitap ve yazarın on beş- bir novella ve 14 öykü demeliyiz belki:
- Bir Taşra Öyküsü (1912)
- Ejderha (1918)
- Günahkarların Kadın Koruyucusu (1918)
- Tanrı’nın Kilisesi (1922)
- İvanlar (1922)
- Kuzey (1918)
- Mağara (1920)
- Papaz Adayı Erasmus’un İyileşmesi (1920)
- Eski Rusya’da (1923)
- En Önemli Şey Hakkında Öykü (1923)
- Kül Çarşambası Mucizesi (1924)
- X (1926)
- Yoldaş Churygin Söz Alıyor (1926)
- Taşkın (1929)
Öyle akşamları keyif yaratacak türden bir okuma değildi…Biz,
Biz romanını birkaç kez okumadan da bu incelemeyi yapmak istemedim… Evet,Zamyatin’i anlamak için sahiden birkaç kez okumam gerektiğini düşündüm… Döndür döndür okuduğum sayfalarda kaçırdığım onlarca anlam yüklemesi olduğuna eminim bu öykü derlemesinde… Unutmayın distopya kitapları başta da Orwell’in ünlü 1984’ünün esin kaynağı Zamyatin‘dir. Mutlaka tanımanızı öneririm.
Sevgiyle, kitapla kalın…