Van’da kaldığı yurttan 27 Eylül 2024’te çıkan ve bir daha haber alınamayan Yüzüncü Yıl Üniversitesi Çocuk Gelişimi Bölümü 1’inci sınıf öğrencisi Rojin Kabaiş’in cansız bedeni, 15 Ekim’de Van Gölü kıyısında bulundu. Otopsi sonucunda suda boğulduğu bildirilen genç kızın ölümünün üzerinden neredeyse bir yıl geçti ama gizli yürütülen soruşturma kapsamında bugüne kadar tek bir gözaltı dahi yapılmadı. Rojin’in babası Nizamettin Kabaiş, dosyadaki eksikliklerin tamamlanması için Ankara’ya gelerek Adalet Bakanlığı’na başvurdu.
Muğabirimize konuşan acılı baba, şunları söyledi: “Bir senedir acı çekiyoruz, gecem gündüzüm belli değil. ‘Rojin’e ne oldu, neden oldu?’ sorularına yanıt bulamıyorum. Bunu savcılığa da defalarca sorduk, her seferinde ‘çalışıyoruz’ yanıtını aldık. Rojin’i Van’a ben getirdim, 3 gün sonra kayboldu. Nasıl 300’den fazla kamera olan bir üniversitenin içinde genç bir kız kaybediliyor? Cansız bedeninden 80’den fazla numune aldılar, 2 erkeğin DNA’sını buldular ama şu ana kadar ne bir kimse görevden alındı ne de gözaltı yapıldı. Bu dosya örtbas edilirse kahrolacağız.”
Dosyada Kısıtlılık Kararı Devam Ediyor
Kadın cinayetleri davalarının, Rojin örneğinde olduğu gibi aydınlatılamayan dosyalara dönüştürüldüğünü vurgulayan Van Baro Başkanı Sinan Özaraz, şunları dile getirdi: “Amaca uygun kullanmazsanız, yaptığınız işlemleri paylaşmazsınız, kısıtlılık kararı amacından sapıyor. Biz bu davada bunu yaşadık. Ne dosyaya ulaşabildik ne de taleplerimiz yerine getirildi. Aradan 1 yıl geçti, hala somut bir sonuç yok.”
Rojin Kabaiş’in neden ve nasıl öldüğü hala gizemini koruyor. Genç kızın DNA bulguları, cesedin bulunduğu yer ile kaybolduğu yer arasındaki mesafe ve kamera kayıtları kamuoyuna açıklanmadı.