G-QXXHXL9JW0
USD34,26
EURO37,40
CNY4,82
GBP44,90
EURO/USD1,09
BIST8.780,79
Petrol74,41
GR. ALTIN2.920,92
BTC2.247.835,74

Zorbalığın Karanlık Yüzü: Çocuklukta İz Bırakan Bir Tehlike

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Akran zorbalığı, çocuklar arasında meydana gelen bir olgudur ve genellikle bir veya daha fazla çocuğun bir başkasına fiziksel, duygusal veya psikolojik olarak saldırıda bulunması şeklinde tanımlanır. Bu tür zorbalık, tekrarlayan bir davranış biçimi olup, mağdurun kendisini savunma yeteneğini zayıflatır. Okul ortamında sıklıkla karşılaşılan bir sorun olan akran zorbalığı, hem mağdur çocuklar hem de zorba olarak tanımlanan çocuklar üzerinde uzun vadede ciddi olumsuz etkiler bırakabilir. Zorba olan çocuklar, bazen bu davranışlarının kötü sonuçlarını fark etmez veya ilişkilere eğlence katma niyetiyle hareket ettiklerini düşünürler.

Akran zorbalığının üç temel davranışı bulunmaktadır. İlk olarak, karşı tarafa bilerek zarar verme amacı vardır. İkinci olarak, bu zorbalık biçimi tekrarlayıcı ve sürekli bir nitelik taşır. Üçüncü olarak, çocuklar arasında güç dengesizliği mevcuttur. Araştırmalar, akran zorbalığının okul öncesi dönemde başlamasıyla birlikte ilkokul sonlarına doğru artış gösterdiğini, ortaokul döneminde en yüksek seviyeye ulaştığını ve lise son sınıflarında ise azaldığını ortaya koymaktadır.

Akran zorbalığı çeşitli türlerde gözlemlenebilir. İlk tür fiziksel zorbalıktır; vurmak, itmek veya eşyalarına zarar vermek gibi davranışları içerir. İkinci tür ise sözel zorbalıktır; bu türde isim takma, hakaret etme ve bağırma gibi olumsuz sözel ifadeler kullanılır. Sosyal zorbalık ise, bir çocuğun arkadaş grubu dışlanarak ya da oyuna alınmayarak sosyal ilişkilerinin zedelenmesini hedef alır. Son olarak, siber zorbalık, elektronik iletişim araçları aracılığıyla gerçekleştirilir ve rahatsız edici mesajların atılması veya sosyal medya hesaplarının izinsiz ele geçirilmesi gibi davranışları kapsar.

Zorbalık yapan çocukların bu davranışlarının sonuçları oldukça ciddi olabilir. Okuldaki öğrencilerin, öğretmenlerin ve genel okul ortamının olumsuz yönde etkilendiği akran zorbalığı, kısa ve uzun vadede fiziksel, psikolojik, sosyal ve duygusal etkiler bırakır. Zorbalık yapan çocuklar, daha düşük akademik başarı gösterme, sosyal ilişkilerde güçlük yaşama ve saldırgan davranışlar sergileme riski altındadır.

Zorbalığa uğrayan çocuklar ise birçok olumsuz durumla karşı karşıya kalır. Üzgün, çaresiz ve değersiz hissetmeleri, düşük özgüven ve benlik saygısı yaşamaları, depresyon ve kaygı bozuklukları geliştirmeleri gibi durumlar görülebilir. Ayrıca bu çocuklar, fiziksel belirtiler (baş ağrısı, karın ağrısı vb.) yaşayabilir, okula gitmeme isteği duyabilir, sosyal ilişkilerde problemler yaşayabilir ve kendine zarar verme davranışları geliştirme riskine sahip olabilirler.

Çocuklar zorbalık yaptıklarını veya zorbalık mağduru olduklarını direkt olarak yetişkinlere ifade edemeyebilir. Ancak, bu durumla ilgili bazı işaretler gözlemlenebilir. Zorbalık yapan çocuklar, farklı ortamlarda saldırgan davranışlar gösterme, öğretmen ve yetişkinlerin sözünü dinlememe ve başkalarının duygularına karşı duyarsız olma gibi tutumlardadır. Zorbalığa uğrayan çocukların vücutlarında morluk, çizik, yırtık kıyafetlerle okula dönme gibi fiziksel belirtilerin yanı sıra, okula gitmek istememe, içe kapanma ve kaygılı davranışlar sergileme durumları görülebilir.

Velilerin, zorbalık yapan çocuklarıyla nasıl empati kuracaklarına ve bu durumu düzeltmek için neler yapacaklarına dair bilgilendirilmeleri önemlidir. Anne ve babalar, çocuklarına zorbalığın kötü etkilerini açıklamalı, onları destekleyerek bu davranışları durdurmaları için cesaretlendirmelidir. Ayrıca, okul ile iş birliği kurmak, rehber öğretmenle irtibata geçmek, gerektiğinde uzman desteği almak da faydalı olacaktır.

Zorbalığa uğrayan çocuklar için aileler, çocuğun yanında olduklarını hissettirmeli, duygularını paylaşmasına olanak tanımalı ve zorbalığa karşı koymak için yöntemler geliştirmesi konusunda yardımcı olmalıdır. Çocuklara zorbalığın onların hatası olmadığı açıkça ifade edilmeli ve yardım istemenin bir zayıflık olmadığını anlatılmalıdır. Eğer çocuk zorbalığa tanık oluyorsa, onlara destek vermek ve zorbalığa maruz kalan arkadaşı için yardım isteyebilme cesaretini aşılamak da önemlidir. Bu bütüncül yaklaşım, akran zorbalığı sorununun üstesinden gelinmesine yardımcı olabilir ve daha sağlıklı bir sosyal ortam oluşturulmasına katkıda bulunabilir.

0
mutlu
Mutlu
0
_zg_n
Üzgün
0
sinirli
Sinirli
0
_a_rm_
Şaşırmış
Zorbalığın Karanlık Yüzü: Çocuklukta İz Bırakan Bir Tehlike

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

Haber Kontak ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!