Hindistan’ın başkenti Yeni Dehli son zamanlarda ciddi bir hava kirliliği sorunu ile karşı karşıya. Yeni Dehli‘de ikamet eden vatandaşlar, havanın giderek daha fazla zehirli hale gelmesi nedeniyle zor günler geçiriyor. Hava kirliliği, günlük yaşamlarını etkilerken, birçok insan uygun hava filtrelerine erişemiyor ya da evlerini dışarıdaki ağır kokuya karşı koruyamıyor. Bu durum, binlerce insanın her yıl erken ölümüne yol açan bir sorun haline geliyor.
Hindistan, her yıl Ekim ortasından Ocak‘a kadar süren bir dönem boyunca bu zehirli duman tabakası ile kaplı kalıyor. Soğuk hava koşulları ve durgun rüzgarlar, ölümcül kirleticilerin atmosfere hapsolmasına sebep oluyor. Geçtiğimiz Çarşamba sabahı itibarıyla, 30 milyondan fazla nüfusa sahip bu geniş kentin birçok bölgesinde hava kirliliği “tehlikeli” seviyelere ulaştı. IQAir tarafından yapılan ölçümlere göre, kentin PM2.5 kirleticileri, Dünya Sağlık Örgütü’nün (WHO) günlük güvenli sınırının 53 katına çıkarak metreküp başına 806 mikrograma ulaştı. Öğle saatlerinde, bazı bölgelerde hava kalitesi güvenlik sınırlarının 25-35 kat üstünde seyretti.
Yeni Dehli, her yıl bu zehirli hava ile boğuşurken, ana nedenler arasında komşu bölgelerde çiftçilerin hasat sonrası tarlalarını temizlemek için yaptığı anız yakma ve sanayi ile araç emisyonları öne çıkıyor. Ancak, bu ay The New York Times tarafından yayımlanan bir rapor, Yeni Dehli’deki çöp yığınlarını yakarak enerji üreten bir santralin de önemli bir tehdit oluşturduğunu ortaya koydu. Raporda, ağır metal seviyelerinin “alarm verici” olduğu belirtiliyor.
Dumanla kaplanan kuzey Hindistan genelinde pek çok uçuş ertelenirken, Hindistan Meteoroloji Departmanı en az 18 bölgesel havaalanında görüş mesafesinin bin metreye, Delhi‘de ise 500 metrenin altına düştüğünü bildirdi. Geçtiğimiz ay, Hindistan Yüksek Mahkemesi, temiz havanın temel bir insan hakkı olduğuna hükmederek merkezi ve eyalet hükümetlerinden gerekli önlemleri almasını istedi. Ancak, yetkililer arasında yaşanan siyasi anlaşmazlıklar, sorunu çözmeyi zorlaştırıyor.
Delhi yönetimi, hava kirliliği ile mücadele amacıyla çeşitli projeler başlatsa da, uygulamadaki çabaların yetersiz kaldığı gözlemleniyor. Kamuya ait su tankerleri, havadaki kirleticileri azaltmak amacıyla düzenli olarak su püskürtüyor. Bu ayın başında, su buharı püskürtecek şekilde üç küçük drone kullanmayı amaçlayan yeni bir plan duyurulmuştu, fakat eleştirmenler bu girişimi yalnızca “geçici bir çözüm” olarak nitelendiriyor.
WHO, hava kirliliğinin felç, kalp hastalıkları, akciğer kanseri ve diğer solunum yolu hastalıklarını tetikleme potansiyelini vurguluyor. Bu durum, özellikle bebekler, çocuklar ve yaşlılar için ciddi bir tehdit oluşturmakta. The Lancet isimli tıp dergisinde yayımlanan bir çalışma, 2019 yılında Hindistan’da hava kirliliği sebebiyle 1.67 milyon erken ölüm gerçekleştiğini ortaya koyuyor. Bu düzenli ve büyüyen sorun, halk sağlığını büyük bir riske atmakta ve acil çözüm gerektirmektedir.