Son yıllarda, sanatçı kimliğimi daha derin bir şekilde özümsemeye başladım. Bu süreçte, özgün ruh halimi dış görünüşüme yansıtmak için çaba sarf ettim. Sosyal çevremde farklı ilgi alanlarım ve uğraşlarım nedeniyle, daha özenli bir görünüm elde etme isteği doğdu. Bu yolculuğum, sıkı bir diyetle sekiz kilo vermekle başladı. Ancak bu yeterli değildi; sıra saç modelime gelmişti.
Kırsal Hayatın Etkileri
Kırsalda, muhafazakâr bir ortamda büyümenin getirdiği bazı dezavantajların farkındaydım. Kadın olmanın zorlukları, içimdeki isyan duygusunu besliyordu. “Karşıyım her şeye karşıyım, var mı Rabbim adaletin bu kadar mı?” diyerek içsel bir bağ kurduğum Sezen Aksu şarkısını söylemek, ruh halimi ifade etmenin bir yolu oldu. İki yıl önce, kendimi bir anda kuaförde bulup, spor kesim yaptırma kararı aldım. Gözlerim ayna ile buluştuğunda, kendime telkinlerde bulunarak bu yeni görünümü kabullenmeye çalıştım.
Kendimi Yeniden Keşfetmek
Kısa saçlar, başta beni korkutsa da, zamanla bu değişimle barıştım. Bir etkinliğe giderken saçlarımı köpükle şekillendirerek kendime kadın olduğumu hatırlattım. Arkadaşlarımın hayranlık dolu bakışları, beni daha da cesaretlendirdi. O günden beri, her kuaför randevumda “Ben ressamım, yazarım, beni Sezen Aksu haline getir” diyerek kendimi ifade etmeye çalıştım.
Yazarlık Yolculuğum
Üç yıllık yazarlık eğitiminin ardından, ilk kitabımın çıkmasıyla birlikte yeni bir yaşamın kapıları aralandı. İmza günleri ve etkinlikler, yeni insanlarla tanışmamı sağladı ve kendim olmanın verdiği mutluluğu hissettim. Yenilenen yaşamıma başlamak için uzamış saçlarımın farklı olmasına karar verdim. Bu arayışımda, iyi bir kuaför bulmak için çaba gösterdim.
Beklenmedik Bir Olay
Kuaföre gittiğimde, işlek caddede bir kaza olmuştu. Genç bir delikanlının bir teyzeye çarpması sonucu kalabalık bir insan grubu oluşmuştu. Tedirgin bir bekleyiş içinde, kuaför koltuğunda saç kesimimi beklerken, kuaförümün dikkati dışarıdaki olayda kalmıştı. Polis ve ambulans beklenirken, kuaförün ortağının da karıştığı bir kavga başlamıştı.
Kuaförüm, öfkeli kalabalığı yatıştırmaya çalışırken, saç kesimime beş defa ara vermek zorunda kaldı. O an, erkeklerin potansiyel katile dönüştüğü, kadınların ise durumu sakinleştirmeye çalıştığı bir kaos yaşanıyordu. Sonunda, saç kesimim tamamlandı, ancak sonuç beni hayal kırıklığına uğrattı. Aynada gördüğüm görüntü, Hülya Koçyiğit’in sinirli hallerine benziyordu; oysa ben modern ve farklı bir görünüm bekliyordum.
Saçlarım belki şu an istediğim gibi değil, ama bir gün bu saçlar da Sezen Aksu gibi özgün bir ifade kazanacak. Kendimi bulma yolculuğumda, yaşadıklarım ve öğrendiklerim, beni daha güçlü bir birey haline getirdi. Bu deneyimler, hem sanatçılığımı hem de kimliğimi şekillendirmeye devam edecek.