Eklem yerlerini zorlayarak yatakta doğrulmaya çalıştı. Komodinin üzerinde yığılı ilaçların arasından etkili olan ağrı kesiciyi buldu. Yolun sonu yaklaşıyordu, gücü iyice tükendi, ciğerleri nefes almakta iyice zorlanıyor, gözleri yorgun, ışığını yitirdi.
Su İsteği
Üç yıldır hastalıkla mücadelesinde artık iyice bunalmış olan Pınar‘dan su istedi. Elindeki cep telefonunu burnundan soluyarak sehpanın üstüne sertçe bırakıp, ağzından homurdanarak çıkan birkaç kelimenin arasından “tamam” dediğini duyabildi.
Konuşmaya canı istemeyen dudaklarıyla “Sağ ol hayatım, sırtıma ağrılar saplanıyor.” Pınar sahte bir gülümseme, zoraki bir şefkat göstererek “Ne demek canım, başka istediğin bir şey var mı? Acıktıysan çorbanı getireyim.” Kısılmış sesiyle “Birazdan yerim, kemoterapi midemi bulandırıyor.” “Tamam hayatım, istediğin zaman söyle hazırlayayım, ben balkondayım.”
Çiçek Siparişi Düşüncesi
Telefonunu alıp sigarasıyla balkona keyifle kaykılan on yıllık karısına minnet hisleri ile baktı. Yanındaki cep telefonuna uzandı, çiçekçinin ismini buldu. Doğum günleri, evlilik yıldönümleri, sevgililer gününde ihmal etmediği alışkanlığını, öldükten sonra da devam ettirme fikri oluşmuştu. Çiçek gönderince hele kırmızı gülse, Pınar ellerini beline koyup kaynanasından dert yanmaya, görümcesinden çay kaşığı diye bahsetmeye, eltisinin yaptığı alışverişleri sürekli dillendirmeye ara veriyordu.
Şüpheler ve Sorgulamalar
Pınar‘a her yıl ‘8 Mart Dünya Kadınlar Günü‘nde’ düzenli çiçek götürmesi için tam çiçekçiyi arayacakken zihninden konuşmaya başladı: “Üç yıldır hastayım, beş aydır yataktan çıkmıyorum, telefonda bazen gizli gizli fısıldayarak konuşuyor, yeni birini bulduysa, öldükten sonra üçüncü gün irmik helvası, kırkında mevlüt, elli ikisinde lokma eee ondan sonra başlasın yeni hayat.”
Kredisini ödeyebilmek için ek iş yaparak aldığım, karısına çok değer veren zarif erkek olarak onun üzerine yaptığım evimde, yeni sevgilisiyle, Mia kucaklarında sevgi pıtırcıkları evlilik planları yaparken, çiçekçi güllerimi götürürse…
Başımın üstünde ağrı belirdi sanırım boynuzlarım var haberim yok, hem gerek var mı? İyi bir insan olduğumu düşünüyorum, arada namaz kıldım, Ramazan ayının başında ve sonunda oruç tuttum cenneti hak ettiğimi düşünüyorum malum huriler var envai çeşit. Pınar esmer saçları kısa, kesin sarışında vardır orada Hollywood starları gibi, evlilik aile olmayacağı için kaynana dırdırı da yapmaz onlar, el üstünde tutarlar beni.” Gözlerini kısıp cep telefonunu yatağın üstüne fırlattı.
“Amaaaannnnnnn booooşveeeeerrrr” dedi.
Telefonu yatağın üstüne fırlattı…
Dipnot: Görsel yazarımızın fırçalarından çıkmıştır.Haberkontak