Falcılar, üç vakte kadar büyük bir savaş var diyorlar. Siyasetçiler, üçüncü dünya savaşının kapıda olduğunu söylüyorlar. Komplo teorisyenleri, bu savaşta nükleer silahların da kullanılacağını öngörüyorlar. Ekonomi aktörleri, bu söylentilerden rahatsız oluyorlar.
Giderek bozulan küresel ekonominin bir dünya savaşını tetikleyebileceğinden korkuyorlar. Bir miktar yiyecek stoklanmasını ve yine bir miktar nakit para bulundurulmasını tavsiye edenler var. Pil, radyo ve ışıldak tedarik edilmesinin önemli olduğunu vurguluyorlar. Fakat beklenen seviyede bir savaş durumunda, hiçbir tedarik işe yaramayabilir. Hayatta kalma durumunda ise ihtiyaç listesi uzar gider.
Bir yanda her an patlamaya hazır, devasa bir volkanik dağ gibi duran Çin. Sovyet topraklarının tek varisi olduğunu söyleyerek, Avrupa’ya korku salan Rusya. Elindeki nükleer güç ile tüm dünyayı tehdit etmekten çekinmeyen, bir delinin elindeki Kuzey Kore. Diğer tarafta kendisini dünyanın sahibi zanneden ABD ve emri altındaki Avrupa ülkeleri. Bir de kendisine vaat edilmiş topraklar ütopyasıyla, Ortadoğu‘yu ateşe veren canilerin ülkesi İsrail. Aralarında samimi bir şekilde barıştan söz eden yok. Her birisinin sabıka dosyası diğerinden kabarık.
Hiç kimse yeni bir dünya savaşı çıkmaz diye kendini kandırmasın. Küresel Güçler, dünya nüfusunu 500 milyona indirmek için her yolu deneyecekler. Buna nükleer savaş da dahil. Küreselcilere göre milyarlarca insan bu adamların havasını, suyunu kirletiyoruz. Doğayı tahrip ediyor, yaşam haklarını tehdit ediyoruz. Oysa sanayi devrimi ile birlikte, dünyanın yeraltı ve yer üstü tüm zenginliklerini onlar yağmaladılar. Havayı ve suyu onlar kirlettiler. İnsanların sağlığını bozdular, yetmedi düşüncelerini kirlettiler. Fiziksel ve ruhsal engelli insan sayısını çoğalttılar.
Savaş öncesi düşmanın hazırlıklarını bozmaya yönelik saldırı ve sabotaj faaliyetleri giderek artıyor. Silahlı İnsansız Hava Araçları ve yüzlerce kilometre geriden ateşlenebilen akıllı füzeler sayesinde saldırı ve sabotaj faaliyetleri artık çok daha kolay. Bir de işin içine yapay zekâ soktular. Böylece merhamet ve sağduyu yoksunu yapay zekâ, insanoğlunun sonunu getirebilir.
Olası bir dünya savaşında Türkiye’nin tutumu ve tarafı çok belirgin olmayacaktır. Müttefikleri tarafından beslenen ve Türkiye’yi hedef alan terör grupları, topraklarımıza girmek için emir bekliyorlar. Burnumuzun dibindeki adalar, müttefiklerimiz tarafından silahlandırılmış durumda. Bu yüzden olsa gerek, ordumuz her türlü senaryoya hazır halde bekliyor.
Fakat insanlar, tüm bu söylentilere ve savaş emarelerine karşı oldukça ilgisiz. Herkes kendi eğlencesinde. Belki de bu ilgisizlik, böyle bir durumda kimsenin elinden bir şey gelmeyeceği içindir. Gökten ne yağmış da yer kabul etmemiş derler ya işte öyle bir aymazlık. İllaki bir dünya savaşı olacaksa, bu savaş zalimlerin ve sömürgecilerin sonu olsun.
Sağlık ve huzurla kalın.